Sentence examples of "diğeri" in Turkish

<>
Telaffuzu zor olan iki dilden biri Arapça, diğeri Almancadır. Одним из двух наиболее труднопроизносимых языков является арабский, другой - немецкий.
Bir tanesi hayvan barınağının diğeri de araç kiralama şirketinin. Один принадлежит собачьему приюту, второй - прокату машин.
Kurbanlardan biri olay yerinde ölmüş, diğeri ağır yaralı. Одна жертва убита на месте. Еще один серьёзно ранен.
Cihaz GSM şebekelerinde, 900 / 1800 bantlarında bir bölgesel versiyonda, diğeri 850 / 1900'de çalışıyor. Аппарат функционирует в сетях GSM, одна региональная версия в диапазонах 900 / 1800, другая - в 850 / 1900.
Ya da açıklamak gerekirse, biri madde, diğeri karşıt madde. Точнее, одна - вещество, а другая - анти вещество.
Biri, yaşamak istediğin için ve diğeri de, ölmek istediğin için olabilir mi? Первое, потому что хочешь жить, или второе, потому что хочешь погибнуть?
Bir kişiye mantıklı gelen bir diğeri için delilik olabilir. Что для одного логично, то для другого безумно.
Hayır. Bunun için başka yerler var. Biri üç mil batıda, diğeri daha iç kısımda. Есть ещё два - в трёх милях к западу и другое, подальше от побережья.
Biri metroda cinayet, diğeri ortadan kaybolma. Одно убийство в метро, одно исчезновение.
İkisinden biri tatlıyı ikiye bölecek, diğeri de istediği parçayı seçebilecekmiş. Один из них делит десерт пополам, а второй выбирает кусок.
Şimdiyse gençlerden biri ciddi bir beyin hasarını toparlamaya çalışırken diğeri de hapis cezasıyla karşı karşıya. Теперь же один юноша лечится после серьёзного повреждения мозга, а другой ожидает решения суда.
Biri Pazartesi ibadet et diyor, diğeri Salı ibadet et diyor. Одни говорят поститься по понедельникам, а другие - по вторникам.
bir kızın başı belaya girerse diğeri onu saklarmış, değil mi? Если девушка находится в беде, она может пойти в другую.
Biri ağır bir şey kaldırıyor, diğeri de baskı uyguluyor. Один поднимает что-то тяжёлое, еще один на что-то давит.
Bir el buraya, boynun altında diğeri de buraya. Одну руку сюда, под шею, другую сюда.
Bir çocuğu var, diğeri de yolda. Когда есть ребенок и другой на подходе?
Polislerden biri Marilyn'i yatak odasından çıkardığı sırada, diğeri uyuşturucu testi yapıyordu. Пока один полицейский уводит Мэрилин прочь, второй продолжает искать следы крови.
Birinin elinde pizza var, diğeri de Los Angeles'tan geldiğini söylüyor. Один с пиццей, другой сказал, что приехал из Лос-Анджелеса.
Eğer yeşil şey seni öldürdüyse, diğeri seni geri getirir diye düşündüm. Я подумала, если зелёная тебя убила, то другая тебя вернёт.
Bir tanesi kar gibi yumuşaktı, diğeri ise gül gibi dikenliydi. Одна мягкая как снег, а другая - колючая как роза.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.