Sentence examples of "ortaya çıkmadan" in Turkish

<>
Meridian ortaya çıkmadan hemen önce güneşiniz modüleli gama püskürmeleri yapıyormuş. Ваше солнце испускало модулированные гамма вспышки прямо перед появлением Меридиана.
Çok komik. Romero ya da sen ortaya çıkmadan önce benimle gayet iyiyidi. Забавно, ему было хорошо со мной до Ромеро, до тебя.
Sürdürülebilirlik Hikayeleri blogu ile yaptıkları bir mülakatta, standart Porto "adalarına" yaptıkları turların çok popüler olduğunu söylüyorlar. Bu adalar, "Sanayi Devrimi sırasında şehre göçen ucuz işgücüne yaşam alanı olarak ortaya çıkmış." В интервью для Sustainability Stories Blog они рассказывают, что один из наиболее популярных туров ведет на типичные "острова" Порто - многоквартирные дома, которые "появились во время промышленной революции как способ размещения дешевой рабочей силы, прибывающей в город".
Hatta çıkmadan önce kız arkadaşın seni öptü. Ваша подруга даже поцеловала вас перед выходом.
Bu haftasonu Madridliler, başbakan Mariano Rajoy'un ortaya çıkan yeni yolsuzluk iddialarını protesto etmek için sokaklara döküldüler. В прошедшие выходные жители Мадрида в массовом порядке вышли на улицы, чтобы показать премьер - министру Мариано Рахою свою ярость в свете новых обвинений в коррупции.
Rehin alan adamların karşısına çıkmadan önce. Прежде чем ты появился перед бандитами.
Oswald Danes'in hayatta kalmasının çok daha büyük bir hikayenin içindeki, ilk olay olduğu ortaya çıktı. То, что Освальд Дэйнс выжил, стало первым случаем в череде гораздо более интересных событий.
Yola çıkmadan önce hastaneye onu görmeye gittim. Я навестил его в больнице перед отъездом.
Talia onu haftalarca orada tuttu sonra biz ortaya çıktık diye bir anda kendine mi geldi? Он был у Талии недели и неожиданно она его оставляет, как только мы появились?
Oradan çıkmadan hemen önce. Перед моей выпиской оттуда.
Adam da demiş ki: Tanrı hiç ortaya çıkmadı. Он говорит, "Бог так и не появился.
Yola çıkmadan önce bir şeyler atıştırabiliriz. Хотелось бы перекусить перед дальней дорогой...
Bana bunun da senin maymun iştahlılığın sonucu ortaya çıkan bir şey olmadığını bunu yaparak nelerden vazgeçtiğini bildiğini kanıtla. Докажи мне, что это не просто еще одна из твоих прихотей что ты знаешь от чего отказываешься.
Çıkmadan önce beni görmeye gel. Перед уходом зайди ко мне.
Babanın ortaya çıkma ihtimaline karşı bir ajanı burada bırakıyorum. если ваш отец объявится, я ухожу из агентов.
Evden çıkmadan önce bir şeyler için. Пейте прежде чем выходить из дома.
Sonra bir kaç sayfa olmadığı ortaya çıktı. Оказалось, это вовсе не пара страниц.
aslında onunla nişanlanmıştı, bir şey yoluna çıkmadan önce. Мы были помолвлены, Пока кое-что нас не разлучило.
Reston'un kampanyası bugün adayın ortaya çıkan yeni videosuyla büyük bir yara aldı... Кампания Рестона понесла сегодня тяжелый удар в то время как видео кандидата...
Çıkmadan önce yemek yemiştik. Мы поели перед уходом.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.