Sentence examples of "para" in Turkish

<>
Yumuşak cilt, saçlar ve para. Нежная кожа, волосы и деньги.
Bir dönem üzerime dünya kadar para yatıran bir sürü insan vardı. Был период, когда куча народа ставила кучу денег на меня.
Orta yaşlı kadınlar, genç erkeklerle beraber olmalarını sağlaman için para veriyor mu? Итак, женщины среднего возраста платят вам зато, чтобы подцепить парней помоложе?
Bu görüşme için Yates'e kaç para verdin? Сколько ты заплатил Йейтсу за этот визит?
Buraya, para ya da ilham için değil dünyayı değiştirmek için gelecekler. И не за деньгами, не за вдохновением, а мир переделывать!
O kadar para için bir başkasına soruyor olman gerekmez mi? Разве ты не должен у кого-то другого спрашивать подобную сумму?
Selam Joan. Yeni kapı almam için para mı getirdin yoksa? Привет, Джоан, ты принесла деньги на новую дверь?
Bir gün, çok para kazanacağım ve o yanığı oradan sildireceğiz. Когда-нибудь я заработаю кучу денег, и мы уберем этот шрам.
O teknolojiyi icatlarımda uygulayabilirsem bir daha asla para için endişe etmemize gerek kalmaz. Если я смогу применить эту технологию, нам не придётся волноваться о деньгах!
Kirli gey barlarda üç ay geçirdim ve üstüne para mı alacağım bir de? Три месяца в сомнительных гей-барах, и мне за это ещё и заплатят.
Bu kadar para kazanan bir adam sana yardım etmemiş. парень так много зарабатывает и не может вас выручить.
Patronum para konusunda sadece aile üyelerine güvenir. Мой работодатель доверяет наличные только членам семьи.
Biraz para, bir haftalık yiyecek ve bazı kıyafetleri bırakmış. Он оставил немного наличных, недельный рацион и кое-какую одежду.
Koruyucu ebeveynler bu işi para için yapıyorlardı. O yüzden ne olduğu umurlarında değildi. Приемным родителям нужны были только деньги, так что им было все равно.
Daha fazla para istiyorlarsa daha fazla çalışmaları gerekiyor. Если им нужны деньги, надо больше работать!
Bakın! O ihtiyar pinti orospularına bile para vermemiş! Глядите, старый скряга даже своим шлюхам не платил!
İngiltere'yi sevdiğimden değil, bana daha çok para verdiği için. Я не слишком люблю Англию, но она больше платит.
"Gazeteci" Hubbard, başından beri insanların bu danışmanlık için hemen para vereceğini biliyordu. С самого начала Хаббард знал, что люди будут платить за его консультации с готовностью.
Şey, iyi yere harcanmış bir para olmuş, efendim. Çünkü neredeyse serbest kalacak. Эти деньги потрачены не зря, сэр, потому что она почти на свободе.
Tabii, ama o para yaklaşık yıllık şimdiye çürümüştür bile. Да, но деньгам уже лет. Вероятно они уже испортились.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.