Sentence examples of "пытался соблазнить" in Russian

<>
Оруженосец пытался соблазнить ее. Şövalye kızı ayartmaya çalışıyormuş.
Но я никогда не обнажался и не пытался соблазнить этого офицера. Ama asla kendimi teşhir etmedim ya da o memuru ayartmaya kalkışmadım.
Их исключительной обязанностью была защита Луны от дракона, который пытался проглотить её во время лунных затмений, поэтому они были единственными, кому дозволялось выходить из дома в ночь лунного затмения. Ay tutulmaları sırasında ayı yemeye çalışan ejderhaya karşı ayı savunmak gibi özel bir görevleri vardı. Ay tutulmaları sırasında geceleri sadece onların dışarıda kalmalarına izin veriliyordu.
Она хотела соблазнить меня. Beni baştan çıkarmaya kalktı.
Президент пытался его остановить. Başkan onu durdurmaya çalışıyordu.
Он явно собирается соблазнить ее. Castle ona çok fena sırnaşacak.
Я пытался добиться результата для вас! Senin için bir sonuç almaya çalışıyordum!
Я сказал, Вы пытаетесь соблазнить меня, Миссис Harbinson? Dedim ki; beni ayartmaya mı çalışıyorsunuz, Bayan Harbinson?
Этот парень пытался продать мне наркотики. O adam bana uyuşturucu satmaya çalıştı.
Дорогой Карп-Магнус, ты и впрямь думаешь, что можно соблазнить любую? Yani, sevgili Carl-Magnus, bütün kadınları baştan çıkarılabilir olarak mı düşünüyorsunuz?
Большой Тед пытался это остановить. Büyük Ted bunu durdurmaya çalıştı.
Ты просишь меня Соблазнить королеву Франции? Fransa kraliçesini baştan çıkarmamı mı istiyorsun?
Ваш клиент пытался убить офицера незарегистрированным оружием. Müvekkiliniz ruhsatsız silahla bir memuru öldürmeye çalıştı.
Вы пытаетесь соблазнить меня, миссис Harbinson? Beni ayartmaya mı çalışıyorsunuz, Bayan Harbinson?
Он лишь пытался убить Оуэна. O sadece Owen'ı öldürmeye çalışıyordu.
Она пытается тебя соблазнить. Seni baştan çıkarmaya çalışıyor.
Итан пытался остановить его... Ethan onu durdurmaya çalıştı...
Ребят, я решил соблазнить Мишель. Çocuklar, Michelle'i ayartmaya karar verdim.
Пока я пытался решить проблему Фрэнка, проблема Джой снова возникла. Ben Frank'in sorununu çözmeye çalışırken, Joy'un sorunu tekrar baş gösteriyordu.
Нет, я хочу ее соблазнить. Hayır, ben baştan çıkarmak istiyorum.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.