Ejemplos del uso de "şeyin kokusunu" en turco

<>
Her şeyin kokusunu alabiliyorum. Я чувствую все запахи.
Şimdi her şeyin kokusunu alabiliyor. Теперь она чувствует все запахи.
Hayır, hiçbir şeyin kokusunu almıyorum. Нет, ничего я не чувствую.
Ancak aynı zamanda belki bir sonraki yazacağım şeyin de o kadar da iyi olmayacağı konusunda beni biraz korkutuyor. Но в то же время она немного пугает меня, вдруг следующая вещь, которую я напишу, не будет настолько хорошей.
Sonra ses alçaldı ve o huzurlu ucuz kolonya kokusunu hatırlatan bir rüzgara dönüştü. Потом он стал затихать и притворился в ветер с умиротворяющим запахом дешевого одеколона.
Özellikler de kendi hislerini bir kenara koyup benim için özel bir şeyin olmasını sağlayanlara. Особенно друзьям, которые отодвигают свои чувства, чтобы со мной произошло что-то особенное.
Bu tip adamların kokusunu uzaktan alırım. Я таких типов за версту чую.
Bir şeyin değeri bazen kendi değeri değildir. Ценность вещи не всегда в ней самой.
Kenny paranın kokusunu alır ve hemen atlar! У Кенни срывает крышу от запаха денег!
Bence, Quark bu şeyin ne olduğunu biliyor. Я думаю, что Кварк в курсе происходящего.
Çok yakınız, kokusunu alabiliyorum dostum. Kokusunu mu? Деньги так близко, я чувствую их запах.
Daha büyük bir şeyin parçasıydı. Она - часть чего-то большого.
Bazen gerçekten onun deodorant kokusunu duyuyorum. Я даже чувствую запах его дезодоранта.
Aşağıda başka bir şeyin daha olduğu aşikâr. Очевидно, что внизу происходит что-то непонятное.
Derek'in kokusunu alabiliyor musun? Можешь уловить запах Дерека?
Okuyacak bir şeyin var mı? У тебя есть что-нибудь почитать?
Kim, sabahleyin kızarmış ekmek kokusunu sevmez ki? Кто не любит запах горелых гренок по утрам?
Tam Central Park'ın ortasına doğru gökyüzünden bir şeyin düştüğünü gördüm. Я видел, как в парке что-то упало с неба.
Sudaki kan kokusunu alacaklar. Они почувствуют запах крови.
Söyleyecek bir şeyin mi var Danny? Ты хочешь что-то сказать, Денни?
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.