Ejemplos del uso de "Kurbanın" en turco

<>
Fail, kurbanın yaşam gücünü emiyor. Преступник высасывает из жертвы жизненную силу.
Kurbanın adı: Monica Jennsen yaşında. Жертву зовут Моника Дженнсен, лет.
Dört kurbanın da dişleri ve tırnakları eksik. У всех жертв отсутствуют зубы и ногти.
Sürüdeki en büyük erkek, kurbanın öldüğünden emin olmak için öne çıkar. Старший самец подходит к жертве, чтобы убедиться, что она мертва...
Burada kurbanın şiddete kendinin sebep olduğunu mu ima ediyorsunuz Bayan Winterbottom? Вы предполагаете, что жертва вызвала акт насилия, мисс Уинтерботтом?
Ve kurbanın altındaki kan birikintisi izleri gizlemişti. А лужа крови под жертвой залила брызги.
Barmen, kurbanın barda bir kadınla birlikte olduğunu söyledi. Бармен сказал, жертва была в баре с женщиной.
Rafe Tong kurbanın sarışın bir kadın aradığını söylemişti değil mi? Рейфа Тонг сказал, наша жертва искал блондинку, так?
Kurbanın arabasını geri getirdim ve evi aramak zorundayım. Я пригнал машину убитого и собираюсь осмотреть дом.
Sadece kurbanın DNA'sı yok. Farklı iki kişinin DNA'sı mevcut. Кроме ДНК жертвы, обнаружены ДНК ещё двух людей.
Ferg, kurbanın adı Peter Hoyt. Ферг, жертву звали Питер Хойт.
İki kurbanın da apartmanına erişimi olan bir görevli arıyorum. Мы ищем рабочего с доступом в квартиры обеих жертв.
Niye kimyasal bir saldırı kurbanın içinde başka bir insanın DNA'sını bırakıyor ki? Как получилось, что химическая атака оставила в жертве след другой ДНК?
Sadece kurbanın ilişkilerinin günümüz koşullarında ne kadar karmaşık olabileceğini bilmesi gerektiği konusunda aynı fikirdeyim. Только потому, что жертва должна была понимать сложность подобных отношений в нашей культуре.
Kurbanın Amerikan Adalet Bakanlığı'ndan bir avukat olduğunu duyar duymaz geldim şu anda en çok ilgilendiğimiz dava bu. Как только я узнал, что жертвой стал чиновник правительства США, это дело стало моим приоритетным.
Başkomiserim, kurbanın kocası yukarı geliyor. Капитан, муж жертвы поднимается сюда.
Kurbanın adının Jeremy Reese olduğunu söylüyor. Говорит, жертву звали Джереми Риз.
İki kurbanın ölüm saatleri de geceyarısı civarındaydı. Время смерти обеих жертв - около полуночи.
Depresyon kırıkları ve yerleşik orta kulak kemikçikleri, kurbanın silah kabzası ile tutarlı bir darbeye maruz kaldığını gösteriyor. Перелом костей черепа и смещение костей среднего уха указывают, что жертве были нанесены тупые удары рукоятью пистолета.
Kurbanın inşaat alanına gitmiş temelin üzerine düşmüş kendini demirlerden birine saplamış olma ihtimali de var. Возможно, что жертва забрела на строительную площадку, упала на фундамент и поранилась арматурой.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.