Ejemplos del uso de "anladım" en turco

<>
Evet, onu anladım da onda bu kadar özel olan ne? Да, я поняла, только что в нём такого особенного?
Dur bir dakika sen konuştun ve ben seni anladım. Стой-ка! Ты говоришь, а я тебя понимаю.
Şöyle bir düşündüm ve sanırım sizin derdinizi anladım. Я думал и, кажется, кое-что понял.
İlk kocam da gazeteciydi, yazdığı haberleri hep abartırdı ve zavallı ben bunu ancak balayımız bittiğinde anladım. В своих статьях увлекался лакировкой действительности. На свою беду я поняла это в день окончания медового месяца.
Maggie, hanemin ne kadar değerli bir bireyi olduğunu yeni anladım. Мэгги, теперь я понимаю, насколько ты важна при дворе.
Ve sonra anladım ki bunun hepsi lanet bir numaraymış. И тогда я понял, что это чёртов манёвр.
Bir yüzyıl sonra da olsa anladım ki ölümün sensiz bir anlamı olmuyormuş. За столетие я наконец-то осознала.. Без тебя смерть ничего не значит.
Onun geçmişini dinledikten sonra, anladım ve size söylemem gerektiğine karar verdim. Услышав о его прошлом и поняв его, я решила признаться Вам.
Şimdi pezevenklerin neden bu kadar mutlu olduğunu anladım. Теперь я знаю, почему сутенеры так счастливы.
Ve işte o zaman anladım ki mucizeler gerçek değildir. Именно тогда я поняла, что чудес не бывает.
Anladım, ama elimimiz kolumuz bağlı. Понимаю, но наши руки связаны.
Neyin peşinde olduğunu anladım, kendi hazırlıklarımı yaptım ve Curtis'i seni alıp getirmesi için gönderdim. Я понял, что вы собирались сделать, кое-то подготовил и послал Кертиса за вами.
Sonra bir şeyler satmaya başladı, ben de bu işin kalıcı olduğunu anladım. Потом он начал продавать вещи, и я поняла, что это надолго.
Sana en mahrem sırrımı söyleyecek kadar çok güveniyorum. Ancak şimdi nihayet tüm bunların neyle ilgili olduğunu anladım. Я вверяю тебе мой самый разрушительный секрет, но теперь я понимаю, к чему всё это.
Anladım, Çinli General Dört Babaları buraya getirdi ve Çin Mafyası onları satın alacak. Я понял, этот китайский генерал привёз сюда Четырёх Отцов а Триада выкупает их.
Ve şu anda anladım ki düğünden sonra eğlenceli bir hayat beni bekliyor. И в этот момент я поняла, что после свадьбы меня ждёт весёлая жизнь.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.