Sentence examples of "baskı yapmayı" in Turkish

<>
Bu sadece IDP'lerin hayatlarını Burmese halkına göstermekle kalmayacak aynı zamanda tüm dünyada uluslararası toplulukların ülkeye barış getirmesi için baskı yapmayı denemelerini sağlayacak. Это поможет донести информацию о ВПЛ до широкой общественности, причём не только Мьянмы, но и всего мира, и правительства других стран смогут оказать давление на правительство нашей страны и заставить его установить в регионе настоящий мир.
Onlara baskı yapmayı kes. Прекратите давить на них.
Stres, baskı olmamalı, gereksiz yere güç sarfetmeni sağlayacak hiçbir şey olmamalı. Никаких стрессов, никакого давления, ничего, что может вызвать излишнее напряжение.
O saçaklı saçlarla ilgili de birşeyler yapmayı ihmal etme. И не забудь сделать что-нибудь с этой жуткой прической.
Evet. Hiç baskı yok. Ага, никакого давления.
Sanırım ne yapmayı düşündüğünü bilmek benim de hakkım. Имею право знать, что ты будешь делать.
Yeni bir baskı türü pazarlyan birisi olarak randevu aldım oradan. Я договорился о встрече под прикрытием вложения в новое издание.
Hey, bunu yapmayı ben istemiştim. Хей! Я это хотела сделать.
Ben, bize o dava paketini daha kısa zamanda getirmek için arşivcilere baskı yap. Бен, попробуй надавить на сотрудников архива, может удастся получить то дело раньше.
Selam. Yine ne yapmayı düşünüyorsunuz? Привет, что собираетесь делать?
Bir uğrayalım ve hâlâ baskı yapmadığımızı bilmeni istedik. Мы хотели чтоб ты знала, никакого давления.
Oturmaktan daha iyi bir şey yapmayı tercih ederim. Я предпочел бы больше делать, чем сидеть.
Yalnızca pisikolojik baskı için. Это средство психологического давления.
Bana psikanaliz yapmayı bırak. Не пытайся заниматься психоанализом.
Çok baskı var, dostum. Извини, слишком много давления.
Bu seni şaşırtabilir ama bazen Mike ve ben bunu topluma açık alanlarda yapmayı seviyoruz. Это может шокировать тебя, но иногда мы с Майком любим делать это публично.
Ben bir Grayson'um Emily. Üzerimde belirli bir baskı, bir beklenti var. Есть некоторые давления и ожидания, возложенные на меня, на нас.
Homer, şunu yapmayı kes. Гомер, прекрати это делать.
Benji, baskı yok dostum. Бенджи, я не давлю.
En iyi tahminim? Cesetler yere yığılmadan önce her ne yapmayı planladıysa onu yapıyor. Она делает всё, что планировала сделать, пока тела не начнут сыпаться горой.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.