Ejemplos del uso de "düşünmüştüm" en turco

<>
Ama ben Özel Kuvvetler tarafından öldürüldüğünü düşünmüştüm. Но я думал его убил спец. отряд.
Hep onun uydurma bir efsane olduğunu düşünmüştüm. Я всегда думала это была выдуманная легенда.
Bunu söylemem gerek, bu kadar çok şey üstlenmek yani o bağırışları, ilk başta onları kazandığımı düşünmüştüm. Скажу Вам, со всем этим криком и аплодисментами, сначала я действительно подумал что Я их завоевал.
Her zaman, ikinizin arasında bir şeyler olduğunu düşünmüştüm. Мне всегда казалось, что между вами что-то есть.
Evet, ben de her zaman için beatlerinin acayip olduğunu düşünmüştüm. Да, я всегда считал, что у нее отличные треки.
Yine de, biliyorsun, kafam yerden sekerken ben de aynı şeyi düşünmüştüm. Знаете, я думал о том же, когда ударился головой о землю.
Bana akşam yemeği teklif ettiğinde buraya bir konuyu konuşmak üzere geldiğimizi düşünmüştüm. Когда вы пригласили меня в ресторан, я думала, мы обсудим...
Babamın kulübesinde eski bir telsiz devresi var. Belki Darien kullanır diye düşünmüştüm... У отца было старое радио в хижине, подумал, может Дарьен...
Ben de senin sadece süsten ibaret olduğunu düşünmüştüm. А я думал, тебя заботить только внешность.
Seni her zaman birçok karmaşık şeyin birleşimi olarak düşünmüştüm. Я всегда думала, что у тебя много качеств.
Bunu yapacağını düşünmüştüm, Ben de senin için ayrı bir anahtar yaptırdım.. Я подумал она так и сделает, поэтому сделал еще копию ключей.
Annenizin ölümünün öcünü almak size iyi gelir biraz neşelenirsiniz diye düşünmüştüm. Я думал, вас порадует возмездие за смерть матери. Утешит немного.
Ben de hep Alan'ın dizlerinin üzerine çöken olacağını düşünmüştüm. Я-то всегда думала, что Алана станет на колени.
East Dub çetesinden birkaç kişiyi tutuklarında bu saldırıları, Pope'a yıkmak için bunun güzel bir yol olduğunu düşünmüştüm. Знаешь, когда они повязали Ист Даб, я подумал, это хороший повод свалить нападения на Поупа.
Bu notu yazan kişinin bana bir cevabı olduğunu düşünmüştüm. Я думал, что человек, написавший эту записку...
Ama sana Muhafız gerekiyor diye düşünmüştüm. Но я думала тебе нужен Хранитель.
Böylece, bir işe yeni başlandığında ne kadar emek ve zaman harcanması gerektiğini anlayabileceğini düşünmüştüm. Да. Я думал, уж она-то должна понимать сколько труда надо вложить в самом начале.
Stan'i hamilelik olayına dahil etmek için iyi bir yol diye düşünmüştüm. Думала, что это будет хорошим способом вовлечь Стена в беременность.
Tam havamdayım! José, nasıl poker oynanacağını bildiğini düşünmüştüm. Хозе, я думал, ты умеешь играть в покер.
Aslında, daha çok evde kalıp, sessiz bir yemek yer ve öpüşürüz diye düşünmüştüm. Вообще-то, я думала, может, мы останемся дома, поужинаем, будем целоваться...
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.