Ejemplos del uso de "kızgın olduğunu" en turco

<>
Kızgın olduğunu biliyorum ve bunda sonuna kadar haklısın. Знаю, ты зол и имеешь полное право.
Tasha, kızgın olduğunu biliyorum, tamam mı? Таша, я понимаю, что ты злишься.
Ne kadar kızgın olduğunu hayal bile edemiyorum. Даже не представляю, как ты злишься.
Mark'ın ne kadar kızgın olduğunu gördün. Ты видела, как злится Марк.
Emma, hala kızgın olduğunu biliyorum, - ama bizden kaçman yardımcı olmayacak. - Sizden kaçmıyorum. Эмма, я знаю, что ты еще злишься, но избегать нас - это не выход.
Kızgın olduğunu inkâr ediyorsun. Ты отрицаешь что зол.
Hitchcock ölürse senin yüzünden, Barbunya. Terry, kızgın olduğunu farkındayım ama fasulye trenine binmene gerek yoktu. Терри, я знаю, что ты зол, но не обязательно поддерживать эту затею с бобами.
Jonathan, herkesin neden kızgın olduğunu anlıyorsun, değil mi? Джонатан, ты понял, почему все сердятся, так?
Sana neden çok kızgın olduğunu merak etmiyorum. Не удивительно, что она так разозлилась.
Sadece çok kızgın olduğunu. Он был таким злым.
Maja, profesörüne gönderdiğim mektupla ilgili bana kızgın olduğunu söyledi. Майя сказала, что ты злился из-за моего письма профессору.
Tom'un niçin çok kızgın olduğunu bilmiyorum. Я не знаю, почему Том такой злой.
Dünyadaki tüm uçakları gece gündüz bizi bombalamak için hükümetimize yardım ederken daha az kızgın olmayı hala öğrenemedik. Видите, мы еще не научились сдерживать злость, когда все самолеты в мире помогают нашему правительству бомбить нас дни и ночи напролет.
Program karşıtı öğrenciler değişikliklerin sadece eğitim masraflarını gizlemek için yapılan bir yol olduğunu iddia etti. Выступающие против программы ученики утверждали, что предложенные изменения были всего лишь замаскированным способом сократить расходы на образование.
Kızgın insanlar sizi şüphelendiriyor, farkındayım, ne kadar duygusal olduğumuzu biliyorsunuz. Злость наводит на нас подозрения, знаю, а вы знаете, какие мы эмоциональные.
Öldürülmeden hayır diyebilmenin ne demek olduğunu anlıyor musunuz? Каково это, сказать "нет" и не быть убитым?
Size kızgın mı görünüyorum? Я кажусь вам злой?
Oğul Arash Azizi, babasının bir üst mahkemeye başvuruda bulunmuş olduğunu söyledi. Араш Азизи заявил, что его отец подал апелляционную жалобу на решение суда.
Bilirsin, heyecanlı, sınırda, kızgın. Ну, взволнованным, возбуждённым, сердитым.
Kanun yapıcılar, bu maddenin Anayasanın bütün Ugandalıların kanun karşısında eşit olduğunu öngören. ve. maddeleriyle ters düştüğünü savunarak yaşından küçük ve yaşından büyük adayların da seçime katılmalarını mümkün kılmak istiyor. Bu durumu eleştirenler ise bu tasarının yalnızca Museveni'yi hayat boyu cumhurbaşkanı yapabilmek için öne sürüldüğünü düşünüyor. Парламентарии намерены внести изменения, допускающие до участия в выборах кандидатов, чей возраст не достиг лет и превышает лет, настаивая на том, что действующий закон противоречит статьям и Конституции, согласно которым все граждане Уганды равны перед законом.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.