Ejemplos del uso de "söylediler" en turco

<>
Araştırmayı yapan kişiler bana bunun gerçekten iyi bir fırsat olduğunu söylediler. Люди, проводившие анализ, сказали, что это хорошая сделка.
Kurul üyelerinin bir kısmı yarının doğum günün olduğunu söylediler. Мне тут говорили что у тебя завтра день рождения.
Bu kadar kötü bir İtalyan aksanı olan bir İtalyan aktörle hiç karşılaşmadıklarını söylediler. Они сказали, что ещё не видели итальянца с таким плохим итальянским акцентом.
Evet ama az önce iki görgü tanığı adamı döven ve hastanelik edenin o olduğunu söylediler. Да, а двое свидетелей говорят, что это из-за него парень угодил в больницу.
tanesi ciddi olmak üzere yaralımız var. Ama hepsinin de kurtulacağını söylediler. раненых, трое серьезно, но как мне сказали выживут все.
Andre, senin hakkında çok korkunç şeyler söylediler. Андрэ, они говорили о тебе ужасные вещи.
Adamlarım çocuklarının nasıl çığlık attığını söylediler, kurtlarım hepsinin kemiklerini tek tek kemirmiş. Мне рассказали, как кричали твои дети. Как мои волки перегрызали им кости.
Delenn Ivanova'nın ne dediğini sana da söylediler mi? Деленн вам сообщили, что Иванова сказала потом?
Ayrıca, Mantel'in öldürüldüğü sıralarda bir muhbirle buluşacağını da söylediler. Они также сказали что Мантел ждал информатора когда был убит.
Bu akşamki planları hakkında sana bir şey söylediler mi? Они вам что-нибудь говорили о своих планах на сегодняшний вечер?
Şu an bizim için yapabilecekleri en iyi şeyin bu olduğunu söylediler. Они сказали, это все, что они могут сделать пока.
Acil müdahaledekiler bunu kullanıp evine gitmeni söylediler. Медики сказали воспользоваться этим и идти домой.
Bana kaç kez tedavi ile iyileşeceğimi söylediler, biliyor musun? Знаешь, сколько раз мне говорили, что терапия поможет?
Sana yardım için birini gönderdiklerini ya da gönderiyor olduklarını söylediler. Они сказали, что отправили или отправляют кого-то помочь тебе.
İkincisi de, bana son derece hasta olduğunu söylediler. Во-вторых, мне сказали, что она серьёзно больна.
Önce Los Angeles Emniyeti'nin göz atmasını istediklerini söylediler. Сказали, хотят, чтобы сначала взглянула полиция.
Bana babanın da boks konusunda deneyimli ve usta olduğunu söylediler. Мне сказали, что твои боксёр был настоящим поэтом бокса.
Komşular sırt çantalı, pis bir kız gördüklerini söylediler. Соседи сказали, что видели запачканную девушку с рюкзаком.
Bay Tilney, çok kaba olduğumu düşünüyor olmalısınız, fakat bana başka bir yere gittiğinizi söylediler. Мистер Тилни, вы считаете меня ужасно грубой, но мне сказали, что вы уехали.
Dün gece komşular bize sessiz olmamızı yoksa polisleri arayacaklarını söylediler. Вчера ночью соседи сказали, что если мы не будем вести себя тихо, они вызовут полицию.
Los ejemplos del uso de palabras en diferentes contextos se proporcionan únicamente con fines lingüísticos, es decir, para estudiar el uso de palabras en un idioma y sus opciones de traducción a otro. Están recopilados automáticamente de fuentes abiertas utilizando tecnología de búsqueda basada en datos bilingües. Si encuentras un error ortográfico o de puntuación en el original o en la traducción, utiliza la opción "Informar de un problema" o escríbenos.

En esta sección, puedes ver cómo se usan las palabras y expresiones en diferentes contextos con los ejemplos de traducciones realizadas por profesionales. La sección Contextos te ayudara a aprender inglés, alemán, español y otros idiomas. Aquí puedes encontrar ejemplos con las frases verbales, expresiones idiomáticas y palabras ambiguas en textos de diferentes estilos y temas.

Los ejemplos se pueden ordenar por traducciones y temas, y también se puede realizar una búsqueda más precisa en los ejemplos encontrados.