Sentence examples of "Как говорил" in Russian

<>
Как говорил мой отец, я должен накормить вас стейком. Babamın da dediği gibi, size bir akşam yemeği borçlandım.
Господь говорил со мной, как говорил с моим предшественником, Папой Иннокентием. Tanrı, benden önceki Papa Innocent'e konuştuğu gibi benimle de konuştu. Devrim olmalı.
Как говорил мой дядя: "Не позволяйте плохому похищению испортить ваш день". Amcamın dediği gibi acemice yapılmış bir adam kaçırmanın tüm günümüzü rezil etmesine izin vermeyelim.
Как говорил адмирал Фаррагут прошлым августом в бухте Мобил? Geçtiğimiz Ağustos ayında Mobile Körfezi'nde Amiral Farragut ne demişti?
Как говорил мой папаша... Babamın hep dediği gibi:
Как говорил мой покойный отец, не можешь убедить - используй силу. Merhum babamın söylediği gibi, mantık işe yaramazsa, zor kullanmayı dene.
Знаешь, как говорил Пикассо? Picasso ne demiş biliyor musun?
Как говорил Есугей: Esugei derdi ki:
Как говорил его зять-философ "на некоторые вопросы тебе не нужно знать ответы". Felsefe uzmanı kayın biraderinin de dediği gibi: "Bazı soruların cevabını bilmek istemezsin"
Как говорил Гамлет, "Будь верен самому себе". Aynen Hamlet'in dediği gibi "Önce kendine dürüst ol."
Ты больше никогда не заговоришь с ним так, как говорил этим утром. Onunla bir daha bu sabah konuştuğun gibi konuşmayacaksın. - Buna müsaade etmem.
Как говорил посол Спок: Büyükelçi Spock der ki:
Как говорил старик Бугатти, "Мои машины должны бегать, а не останавливаться". Yaşlı Bugatti dediği gibi: "Benim arabam ilerlemek için yapıldı durmak için değil".
Как говорил Кэри Грант: Cary Grunt'ın dediği gibi;
Как говорил мой отец: "Семейное проклятие. Yaşlı adamın söylediği gibi, "Aile laneti.
Как говорил Рональд Рейган: Ronald Reagan'ın dediği gibi...
Как говорил Сэмюэл Беккет? Samuel Beckett ne demişti?
Динкинс говорил о тебе. Dinkins senin hakkında konuşmuş.
На фоне нарастающего разочарования европейцев в политике мультикультурализма, обличение иммиграции как основной причины глобального экономического кризиса уже не раз оказалось выгодным для местных ультраправых партий. Avrupa seçmeninin çok kültürlülük konusundaki iştahının ne kadar azaldığı göz önüne alındığında, tüm kıtada aşırı - sağ partilerin küresel ekonomik krizi göçmenlik sorununa bağlamalarının başarısı görülmekte.
Только я сейчас говорил с агентом Габриэля. onun dışında, Gabriel'in menajeri ile konuştum.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.