Sentence examples of "в его деле" in Russian

<>
Что касается офицера по учету Финни, была ли в его деле запись о взыскании за разомкнутую цепь? Sicil subayı Finney'le ilgili olarak, onun sicil kaydında bir devreyi kapatmadığı için bir disiplin cezası kayıtlı mıydı?
В его деле говорится, что он финансировал расистскую группировку под называнием "Белый Горизонт". Dosyaya göre o; "Beyaz Ufuk" denen beyazların egemenliğini savunan bir gruba para sağlıyordu.
Логотипом Firefox на самом деле является не лиса, а красная панда. Firefox'un logosu aslında bir kızıl panda, tilki değil.
Вы не могли бы его вернуть? Lütfen onu bana geri verebilir misiniz?
Но в этом очень странном деле, Мы затрудняемся установить личность матери. Ama bu çok ilginç davada ise annenin kim olduğunu kanıtlamakta sorun yaşıyoruz.
Но его страсть к правам и свободам человека заковала его в цепи. Fakat insan hakları ve özgürlüğüne olan tutkusu onu demir parmaklıklara tıktı.
Судья Перкинс сменил судью Реддинг в деле Нейта. Hâkim Perkins Nate'in davasında Hâkim Redding'in yerine geçmiş.
Одни считают, что такое решение принесло ему больше голосов, сделав его поражение не таким сокрушительным; в то время как другие убеждены, что его обращение к крайне правым темам стало одной из причин, по которым электорат от него отвернулся. Birçok kişi aşırı sağla girdiği flörtün mağlubiyetini azalttığını söylüyor, birçoğu da bunun aksine bunun seçmeninin onu terketmesinin nedenlerinden biri olduğunu düşünüyor.
Это футон, на самом деле. Bu bir çek yat, aslında.
Президент пытался его остановить. Başkan onu durdurmaya çalışıyordu.
Женщины на самом деле одевались так в -ые? 'lerde kadınlar cidden bu şeyleri mi giyiyordu?
Его будет охранять только судебный пристав. Onu tek koruyan kişi mübaşir olacak.
И всё же вряд ли она в деле. Ama bence kadının işten haberi yok, ahbap.
Я б его выжег калёным железом. Onu bulur ve bijon anahtarıyla döverdim.
Сударыня, и вы, сестра, согласны советом в этом деле нам помочь? Hanımefendi ve siz anne, hadi gelin bu önemli konuyu görüşelim, olur mu?
Я дала тебе слово и сдержала его. Sana bir söz verdim ve onu tuttum.
Крис, я добилась успехов в этом деле. Chris dava ile ilgili güzel bir gelişme kaydettim.
Возьми половину отряда и найдите его. Adamların yarısını al ve onu bul.
На самом деле это всё тяжелые воспоминания, образы и ассоциации. Bunların hepsinin sebebi bastırılmış travmatik hatıralardır. Herşey, resimler, çağrışımlar...
Выход есть, и мы его найдем. Bir yol vardır ve biz onu bulacağız.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.