Sentence examples of "должен выбрать" in Russian

<>
Она сказала, что я должен выбрать. Bana bir tercih yapmak zorunda olduğumu söyledi.
Темуджин, ты должен выбрать меня. Timuçin, seçmen gereken kişi benim.
Ты сам должен выбрать реальность. Kendi gerçekliğini seçecek olan sensin.
Ты должен выбрать, Нэйтан. Bir seçim yapmalısın, Nathan.
Ты тоже должен выбрать как расти. Senin de nasıl büyüyeceğini seçmen gerek.
Гомер, ты должен выбрать. Homer, seçim yapmak zorundasın.
Я должен выбрать правильную планету, попасть туда, найти мозг. O nedenle doğru gezegeni seç, oraya var, beyni bul.
Я должен просто выбрать. Sadece birini seçmem gerek.
Когда ты идешь на свадьбу, а твоя мама и тетушки пытаются выбрать для тебя жену Afgan büyümek bir düğüne gittiğinde annenin ve teyzelerinin sana uygun eş seçmeye çalışmasıdır.
Видео, которое также было удалено с YouTube, вызвало онлайн - дискуссию по вопросу: должен ли быть такой материал допустим в сети, учитывая, что он позволяет ИГИЛу распространять свою "пропаганду". Youtube'dan da kaldırılmış olan video, IŞİD'in "propoganda" sını yaymasına yer vermesi nedeniyle benzer materyallerin dünya çapındaki ağda ulaşılabilir olup olmaması gerektiği konusunda bir tartışma yarattı.
Да. Вы разрешили выбрать любой цвет, и я выбрала белый. Evet ve istediğin rengi seçebilirsin demiştin ya ben de beyaz aldım.
Когда ты должен сказать привет миллиону человек в начале вечеринки Afgan büyümek bir parti olduğunda milyonlarca insana selam vermek zorunda kalmaktır.
Но с ней лучше выбрать момент. Ama soracağın zamanı iyi seçmen gerekir.
"Слушай, ты должен прожить жизнь со своей женой. "Bak, birlikte bu hayatı yaşayacağın bir partnerin olması gerek.
Ты готов выбрать между своим сердцем и верой? Kalbin ve inancın arasında seçim yapmaya gönüllü müsün?
Знаешь, ты должен оценить иронию. Aslında bu rastlantıdan memnun olman gerekir.
Мне надо выбрать урок, который будет у меня до математики. Hala bir ders seçmem lazım. Matematikten önce bir saat boşum var.
Брак не должен быть таким. Bir evliliğin böyle olmaması gerekiyor.
Тяжело выбрать без неё. Onsuz yapmak zor bunu.
Ты должен поразить цель одним выстрелом. Tek bir okla hedefi vurman gerek.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.