Sentence examples of "должен рассказать" in Russian

<>
Если Уолт что-нибудь найдет, ты должен рассказать Нилу. Eğer Walt herhangi bir şey bulursa Neal'a da anlatmalısın.
Кто-то должен рассказать этому чуваку об Интернете. Biri şu adam İnternetten bahsetsin. Yer tutarsın.
Ты должен рассказать тем кто читает твой журнал как себя чувствуешь на этой войне? Rolling Stone okuyan herkese savaşta olmanın ne kadar kötü bir şey olduğunu mu söyleyeceksin?
Поэтому ты должен рассказать мою историю. O yüzden benim hikayemi sen söylemelisin.
Мне жаль, что я должен рассказать вам это, но вы смотрите на входные отверстия. Size bunu söyleyen kişi ben olduğum için üzgünüm ama şu an o kurşunun giriş deliğine bakıyorsunuz.
Может я так же должен рассказать моим девочкам о нас. Ve ne biliyor musun? Belki kızlarıma da bizden bahsetmeliyim.
Ты должен мне рассказать. Senin bana söylemen gerek.
Я должен кое-что рассказать родителям. Aileme bir şey söylemem gerekiyor.
Видео, которое также было удалено с YouTube, вызвало онлайн - дискуссию по вопросу: должен ли быть такой материал допустим в сети, учитывая, что он позволяет ИГИЛу распространять свою "пропаганду". Youtube'dan da kaldırılmış olan video, IŞİD'in "propoganda" sını yaymasına yer vermesi nedeniyle benzer materyallerin dünya çapındaki ağda ulaşılabilir olup olmaması gerektiği konusunda bir tartışma yarattı.
Мы хотим создать их образы как людей, рассказать их собственные и своеобразные истории. Onları birer insan olarak göstermek istiyoruz, onlar hakkında ve onlara özel hikâyeler yazmak istiyoruz.
Когда ты должен сказать привет миллиону человек в начале вечеринки Afgan büyümek bir parti olduğunda milyonlarca insana selam vermek zorunda kalmaktır.
Хочешь, расскажи сам, детка, или мне рассказать? Sen anlatmak ister misin, aşkım yoksa ben mi anlatayım?
"Слушай, ты должен прожить жизнь со своей женой. "Bak, birlikte bu hayatı yaşayacağın bir partnerin olması gerek.
Хочешь рассказать, как прошёл твой день? Sen gününün nasıl geçtiğini anlatmak ister misin?
Знаешь, ты должен оценить иронию. Aslında bu rastlantıdan memnun olman gerekir.
Это тоже собиралась рассказать? Onu da söyleyecek miydin?
Брак не должен быть таким. Bir evliliğin böyle olmaması gerekiyor.
Она хотела нам рассказать, но ты её вышвырнула. Bize anlatmaya çalıştı, fakat sen onu dışarı attın.
Ты должен поразить цель одним выстрелом. Tek bir okla hedefi vurman gerek.
Вот эта, бабуля, может рассказать, что произошло. Bu, yani Maw Maw, bize her şeyi anlatabilir.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.