Sentence examples of "мир" in Russian
Мои мальчики - это моё главное обязательство и, пока они не уедут учиться в университет в следующем году или около того, мой мир будет определяться их потребностями.
Oğullarım benim sorumluluğumda ta ki önümüzdeki yıl üniversiteye gidene kadar ve böylece onların ihtiyaçlarına göre benim dünyam şekillenecek.
Мы полагаем, что свободный и открытый интернет может сделать мир лучше.
İnancımız dour ki özgür ve açık bir İnternet daha iyi bir Dünya yaratacaktır.
В июне мир с ужасом наблюдал, как отколовшаяся от Аль - Каиды группа, контролирующая часть Сирии, взяла второй по величине город Ирака Мосул.
Haziranda, Suriye'nin bazı bölgelerini yöneten El - Kaide uzantısı olan örgüt, bütün dünya korku içerisinde izlerden, Irak'ın ikinci büyük şehri Musul'u ele geçirdi.
Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar.
Требований довольно много, среди них: самоопределение коренных народов, бесплатное качественное образование, новый трудовой кодекс, права иммигрантов и миграционное регулирование, равность мужа и жены, усыновление детей, право на аборт по медицинским причинам, новая политика в отношении наркотиков, бесплатная качественная медицина, права чилийским людям творчества, Патагония без плотин и свободный мир.
Bunların arasında: Yerli halkın kendi kaderini belirlemesi; ücretsiz, kaliteli eğitim; yeni bir iş kanunu; göçmenler için haklar ve göç idaresi; evlat edinme ile eşitlikçi evlilik; tedavi amaçlı kürtaj; yeni uyuşturucu madde politikası; ücretsiz, kaliteli sağlık hizmeti; Şilili sanatçılar için haklar; barajların olmadığı bir Patagonya; ve adil barış vardı.
"Это означает, что нас не забыли, что мир не закроет глаза на то, что с нами случилось", - поделилась одна пациентка.
Sakharov Ödülü'nden sonra, birçok kadın, hastane bahçesinde doktora olan desteklerini kutlama yaparak belirtiyorlardı: Bir mağdur: "Bu bizim unutulmadığımızın, bize yapılanlara dünyanın göz yummadığına bir kanıttır". dedi.
Моё потомство - настолько реальная угроза, какой мир ещё не видел.
Yarattığım şey dünyanın daha önce hiç görmediği türden bir tehlikeyi ortaya çıkardı.
И мы делаем мир лучше с помощью ПО, вычисляющих центры данных облачных вычислений.
Bulut hesaplama için tanımlı veri merkezleri yazılımı ile dünyayı daha iyi bir hale getiriyoruz.
Говорят, силой воли можно изменить мир.
Arzusunun dünyayı değiştirme gücüne sahip olduğu söyleniyor.
В одиночку символ не имеет смысла, но при нужном количестве людей взрыв здания может изменить мир.
Bir simgenin tek başına bir anlamı yoktur ama yeterli sayıda insanla bir binayı havaya uçurmak dünyayı değiştirebilir.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert