Sentence examples of "мне говорить" in Russian

<>
Ты не собирался мне говорить или просто забыл? Bana söylemeyecek miydin, yoksa sadece unuttun mu?
И не мне говорить вам о долголетнем принципе этой страны не вести переговоров с террористами. Ayrıca bu ülkenin teröristlerle işbirliğinde bulunmama gibi değişmez bir politikasının olduğunu da söylememe gerek yok.
Кейд не переставал мне говорить, что приведёт тебя поздороваться. Valla, Cade seni bir merhaba demek için getireceğini söylüyordu.
А вообще, ты не обязан мне говорить. Biliyor musun dostum? Bana söylemek zorunda değilsin.
Ария, тебе не нужно ничего мне говорить. Aria, bana bir şey anlatmana gerek yok.
Может, мне говорить с акцентом? Belki aksanımı değiştirerek bir şeyler yapmalıyım.
на встречу с пиарщиком, который расскажет, что и как мне говорить репортеру. Hakla ilişkiler elemanıyla buluşacağım ve bana muhabire tam olarak neyi nasıl söylemem gerektiğini anlatacak.
Заставила вас разрешить мне говорить с Сиенной во время сеанса. Seni bir seans boyunca Sienna ile konuşmama izin vermeye zorladım.
Простите, Ваше Величество, мне сложно так прямо говорить о начальстве. Majesteleri, beni affedin üstümle doğrudan ilgili olan konuları konuşmaya istekli değilim.
Я приехала говорить о смерти. Ölüm hakkında konuşmaya geldim.
"Так вы купите мне игрушку, чтобы я перестал страдать фигней? "Bana bir oyuncak alın, böylece ben de sizinle uğraşmayı bırakayım?"
И прекратите вы говорить по-французски? Ve Fransızca konuşmayı keser misin?
Мне кажется, что у любого гражданина есть право иметь возможность смотреть разные фильмы, местного и зарубежного производства, на любой вкус. Bana göre bir vatandaşın farklı beğenilerde üretilmiş yerli ve yabancı filmleri izlemesi en doğal hakkıdır.
Становилось все горячей, и она начала говорить непристойности. Ateşli biçimde devam ederken birkaç kötü söz söylemeye başladı.
Она напомнила мне контрольно - пропускной пункт в моей стране, где сказать "нет" на подобную просьбу предвещало бы твою смерть. Bu isteğiniz beni ülkemin kontrol noktalarına götürüyor, orada böyle bir talebe "hayır" demek sizi basit bir şekilde öldürebilir.
Ладно, продолжаем говорить и не заставляй меня возвращаться туда. Beni konuşmaya tut ki, oraya geri dönmek zorunda kalmayayım.
Победа дала мне большую уверенность и устойчивость для соответствия требованиям жизни писателя. Bir yazarın hayatının taleplerini karşılamak için bana daha fazla güven ve direnç kazandırdı.
Женщины живут, чтобы говорить. Kadın sadece konuşmak için yaşar.
Вуди написал мне письмо. Woody bana mektup yazmış.
Теперь ещё нужно учиться говорить по-собачьи. Bir de köpekçe öğrenmek zorunda kalıyorlar.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.