Sentence examples of "не думаю" in Russian

<>
Я не думаю, что мистер Джонс сейчас в нужном состоянии. Bay Jones'un bu gibi bir uygulama için uygun durumda olduğunu sanmıyorum.
Это действительно важное соревнование, и я не думаю, что Мариана готова. Bu bizim için çok önemli bir yarışma ve bence Mariana buna hazır değil.
Луна не полная Я не думаю что где-то особая комета на другие пару-тройку миллионов лет. Ay dolunay değil önümüzdeki birkaç milyar yıl boyunca işe yarar bir kuyrukluyıldız da yok herhalde.
Да, не думаю, что полностью поддерживаю этот союз. Evet, ben pek bu evliliği tam anlamıyla onaylayabileceğimi sanmıyorum.
Не думаю, что это неоспоримо, советник. Bence kesin olarak belli değil, Avukat Hanım.
Не думаю, что тебя беспокоит колтун Фергюсона. Seni rahatsiz eden seyin Furgy'in topagi oldugunu sanmiyorum.
Не думаю, что ты желала зла. Ben, senin zarar vermek istediğini düşünmüyorum.
Я не думаю, что Квадратная Челюсть там надолго. O Kare Çeneli'nin buralarda çok uzun süre takılacağını sanmıyorum.
Не думаю, что мы единственные везунчики на планете. Bu gezegendeki en şanslı beş insan olduğumuza dair şüpheliyim.
Не думаю, что ты пришла оскорблять меня. Buraya kadar sadece beni aşağılamak için geldiğini sanmıyorum.
Не думаю, что часы застынут, пока я здесь стою. Ben dışardayken zamanın işlemediğini sakın düşünmeyin? Gerçek bir tatile gidiyoruz.
Не думаю, что так нуждаешься в заботе. Göz kulak olunmaya ihtiyacın olduğun konusunda emin değilim.
Не думаю, что это из-за меня, мистер Гарднер. Hiç de öyle bir şey yaptığımı sanmıyorum, Bay Gardner.
Не думаю, что должен перед вами оправдываться. Düşüncelerimi size onaylatacak değilim. - Onaylatamazsınız çünkü.
Не думаю, что она уехала в Брюссель. Brüksel'e ya da başka bir yere gittiğini sanmıyorum.
Не думаю, м-р Декард. Hiç sanmiyorum, Bay Deckard.
Не думаю, что паренёк действовал в одиночку. Bu çocuk hayatta bunu yalnız başına yapmış olamaz.
Не думаю, что время подходящее. Bu gerçekten iyi bir zaman değil.
Не думаю, что Хайт когда-либо делал нечто подобное. Haigh'in daha önce hiç böyle bir şey denediğini sanmıyorum.
Я ничего не думаю, Лайла. Hiçbir şey sandığım yok, Lilah.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.