Sentence examples of "не смогут сделать" in Russian

<>
Ничего не смогут сделать! Öyle mi? Yapamazlar!
Даже если он мобилизует все армии Земли, что они смогут сделать? Dünyada geri kalan tüm ordular harekete geçse bile, ne yapabilirler ki?
Переживая чрезмерное перенаселение и слабую экономику, Джибути, ключом в борьбе с джихадизмом, может рухнуть, если внешние силы, находящиеся там, не смогут принять необходимых действий. Cihatçılıkla mücadelede düğüm noktası olan Cibuti, kötü ekonomi ve aşırı kalabalıklaşma ile karşı karşıya ve ülkede konuşlu bulunan yabancı kuvvetlerin harekete geçmemesi durumunda yıkılabilir.
Сделаешь это завтра - и они уже не смогут тебя отшить. Yarın da aynısını yaparsan, bu iş olur. Seni geri çeviremezler.
Твои друзья-вампиры не смогут тебе помочь. Vampir arkadaşların artık sana yardım edemez.
Если Пользователи больше не смогут нам помогать, мы пропали. Eğer bir Kullanıcı bile bize yardım edemiyorsa, kaybettik demektir.
Они расположили там раненых и уйти не смогут. Yaralı toplama noktası kurdular, hareket edebileceklerini sanmıyorum.
Даже горы не смогут устоять перед этим гневом. Onun gazabı karşısında büyük dağlar bile ayakta duramaz.
Или другие не смогут. Yoksa onlar da gidemez.
Но в такие времена добро и милость не смогут заменить улыбчивых лиц наших ушедших мальчишек. Ama böyle zamanlarda ne iyilik ne de erdem yitip giden çocuklarımızı yüzündeki gülümsemeyle geri getiriyor.
Доктора не смогут помочь. Doktorlar bana yardım edemez.
Люди прощают многое, но они не смогут простить откровенный обман. İnsanlar bir sürü şeyi affedebilirler ama ört pas etmeyi hiç unutmazlar.
И я побил его так жестко что его аспиранты не смогут присесть. Şimdi de onu öyle bir mahvediyorum ki öğrencileri bile canları yanmadan oturamayacak.
Погрузившись во тьму, они не смогут из нее выбраться. Eğer karanlığa inmelerine izin verirsek, bunun geri dönüşü olmaz.
Если пойдём дальше, нас не смогут найти владельцы других карт. Ters yöne gidersek, haritası olan hiç kimse bizi takip edemez.
В узком тоннеле они не смогут взять числом! Tünelde, kaç kişi olduklarının hiçbir önemi yok!
Военные не смогут пойти за нами. Ordunun bizi takip etmesi mümkün olmayacak.
Одни только тесты крови не смогут подтвердить апластическую анемию. Kan testi tek başına aplastik anemiyi teşhis etmeye yetmez.
Периодические желудочковые фибрилляции требуют имплантации автоматического кардиостимулятора, который они не смогут контролировать в тюрьме. Tekrarlanan idyopatik karıncık fibrilasyonu, Cerrahi olarak Defibrilator * takılmasını gerektirir. Hapiste onu takip edemezler.
Они не смогут взлететь без помощи из центра управления. Görev Kontrol merkezinin yardımı olmadan oradan çıkmaları mümkün değil.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.