Sentence examples of "основе" in Russian

<>
Производящая энергию на основе угля компания Applied Energy Systems (AES) была оштрафована Советом по качеству окружающей среды за некачественную утилизацию ядовитых шлаков, AGREMAX (смесь производных угля с водой) и отходов угля, которые они сбрасывают и производят недалеко от городка Пеньюэлас и других соседних городов и районов. Kömür temelli enerji üreten bir şirket olan AES'e (Applied Energy Systems) Çevre Kalite Kurulu (Environmental Quality Board) tarafından, toksit küllerini düzgün şekilde muhafaza etmedikleri, AGREMAX ve kömür atıklarını Peñuelas kasabası ve diğer komşu bölgelerde döküp ürettikleri için para cezası verildi.
Я обнаружил ровно кадров пленки на основе нитроцеллюлозы, изготовленной ранее года. 'den önce çekilmiş. Nitroselüloz * tabanlı tam adet resim karesi buldum.
Но в основе этого ложь. Fakat onların hepsi yalana dayanıyor.
Боевое искусство на основе гимнастики. Jimnastiğe dayalı Uzakdoğu dövüş sanatı.
Возможно ли, что он создал смертельное биологическое оружие на основе этой болезни? Bu hastalığı bir şekilde daha öldürü hâle getirerek silah olarak kullanması mümkün müdür?
Пора нам обзавестись женщиной на постоянной основе. Fakültede kalıcı olarak bir kadın olmasının zamanı.
На какой основе ты даёшь советы парам? Neye dayanarak ilişki tavsiyesi veriyorsun ki sen?
В основе спектакля лежит самая древняя общественная специализация - специализация власти. Gösterinin kökeni, tüm sosyal özellesmelerin en eskisi olan iktidarin özellesmesidir.
Ого. Колумбийский Мед хотел создать вакцину на основе минералов. Kolombiya Tıp Fakültesi, mineral bazlı aşılar yapmak istiyordu.
На основе чувств и интуиции ты просишь меня позволить тебе уйти? Hissettiğime göre, benden senin gitmene izin vermemi mi, istiyorsun?
Он же, к примеру, лежит в основе великой проблемы волос. İşte, örnek olarak, şu saç meselesinin özünde yatan da budur.
В основе фильма лежат реальные события. İzleyeceğiniz film gerçek suç dosyalarına dayanmaktadır.
В основе этой игры простая геометрия. Бей мяч сюда. Bu oyunun temeli geometriye dayanır Şimdi topu buraya vur.
Это оглушающее устройство на основе звука и света. Sadece ses ve ışıktan yapılmış bir şok makinesi.
И все это на основе писем? Bunu yazdığı mektuplara dayanarak mı söylüyorsun?
Это сыворотка на основе геля. Bu jel bazlı bir serum.
Но с самого начала цивилизации люди жаждали понять порядок, лежащий в основе мира. Ama medeniyet doğduğundan beri insanlar dünya düzeninin altında yatan bir anlayış için yalvarıp durdular.
Ничего личного, Огги, они вынесут решение на основе доказательств. Her şeyi üzerine alınma, Auggie. Kanıtlara bakarak bir karar verecekler.
Эта часть мозга берет все наши сенсорные данные и строит на их основе наше представление о себе. Beynin bu bölümü genel olarak hissi bilgilerimizi toplar, ve bu hissi bilgileri his yaratmak için kullanır.
И вы примите решение на основе фактических доказательств. Ve buna siz karar vereceksiniz. Gerçek kanıtlara dayanarak.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.