Sentence examples of "göre" in Turkish

<>
Haziran 2005'te Generalitat Valenciana tarafından yapılan son ankete göre, Valensiya nüfusunun yaklaşık %94'ü anlamakta, %78'i konuşmakta ve okumakta ve yaklaşık %50'si ise yazabilmektedir. Согласно исследованию, проведённому правительством Валенсии ("Generalitat Valenciana") в июне 2005 года: Однако в действительности далеко не все валенсийцы активно используют свой язык.
Burada ki yönetime göre, normal bir işveren ve Bronx Bahçe Derneği üyesiymiş. По словам работников, она была постоянной клиенткой и членом гильдии садоводов Бронкса.
Bana yardım istemeye geldiğine göre çok çaresiz durumda olmalı. Должно быть в отчаянии, раз обратилась ко мне.
Pakistan'da özel bir havaalanı. İslamabad ofisine göre, o saatte yalnızca tek bir uçak havalanmış. По данным из нашего офиса в Исламабаде, в тот час вылетал только один рейс.
Evet, ona göre kurban zombi gibi görünüp ses çıkarıyormuş. Да, по его словам, жертва производила впечатление зомби.
Ve söylentilere göre albümün çok satmasa bile en iyi çıkış yapan kadın sanatçı olabilirmişsin. Говорят, это самый успешный дебют женщины-исполнителя, даже в условиях падения продаж альбомов.
Bana göre bu, gökyüzünü silahlarla doldurma konusunda dünyayı ayağa kaldıracak cinsten bir çift taraflı fırlatma aracı. Мне кажется, что это пусковая ракета двойного назначения, которая наверняка спровоцирует всемирную лихорадку космических вооружений.
"Efsaneye göre gizemli bir video şerrin ardındaki gücü kontrol edebilir. "Легенда говорит о мистическом видео которое вызывает злые потусторонние силы.
Onlara sahip çıkan kimse olmadığına göre, çığlıklarını duyacak kimse de yok. И поскольку никто их не ищет, никто не услышит их криков.
Buraya geldiğime göre, köpeği de alayım dedim. И раз уж я здесь, забрать собаку.
Ethan'ın babasının söylediğine göre evlat verme annenin fikriymiş. Если верить отцу Итана, усыновление предложила мать.
İşi yeniden aldığıma göre bu heykeli nasıl buldun? -Pek güzel değil. Значит, вы меня уже не увольняете, как вам этот жокей?
Ailesiyle bile görüştüğüne göre, Elina harika bir kız olmalı. Судя по родителям, она должна была быть замечательной девушкой.
Rüzgar hızını hesapladığına göre ne kadar tehlikeli bir durum olduğunu anlamışsındır. Ты рассчитала скорость ветра, ты теперь знаешь как это опасно.
Görünüşe göre, kimse ona gerçek uçaklar olduğunu söylememişti. Видимо, ему не сказали, что самолёт настоящий.
Ivan'a göre sağır olmak, olabilecek en saçma özürlerden biri. "ван считает, что глухота - самое нелепое уродство.
Tamam ve bana göre de, Marcus ilk altı okulunda sosyal olarak dışlanmamaktan memnun olurdu. Şey... Ладно, я думаю Маркус был бы благодарен не быть социальным изгоем впервые за шесть школ!
Bana göre gereksiz uzun ve yeterince üzerine düşünülmemiş. Моё мнение - много слов и мало смысла.
Phillip'e göre, Hayalet son birkaç yıldır New York ve Los Angeles'ta insanları öldürüyor. По мнению Филиппа, Фантом последние несколько лет убивает людей в Лос-Анджелесе и Нью-Йорке.
Bu kadar nazik olduğunuza göre, bir arkadaşa mesaj iletebilir misiniz? Раз Вы так добры, могли бы передать сообщение моему другу?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.