Sentence examples of "пальцем не тронул" in Russian

<>
Я его пальцем не тронул. Ben ona elimi bile sürmedim.
Я твою ненаглядную и пальцем не тронул. Kız arkadaşının güzel saçlarına elimi bile sürmedim.
Я её пальцем не тронул. Ona bir kere bile dokunmadım!
А то пальцем не обойдемся. Yoksa parmaklarından daha fazlasını alabilirim.
Едва снова тебя не тронул. Neredeyse, sana tekrar dokunuyordum.
Но я никогда бы не тронул Мию. Ama ben Mia'ya hiçbir zaman zarar vermem.
И Ромео проследит, чтобы тот, кто тебя заменит, не тронул пушки и наркоту. Romeo, yerine geçecek kişinin silah ve kokain nakliyatının bozulmadığından emin olacak birisi olduğundan emin olacak.
Я обещал ей, не трону и волоска с его головы, и я не тронул. Ona, Başkan'ın saçının bir tek teline zarar gelmeyeceğine dair söz verdim ve sözümü de tuttum.
Я бы не тронул Джемму и пальцем. Ben de Gemma'nın saçının teline zarar vermem.
Эй. Я бы ни за что, никогда не тронул Эша. Hop dur orda, ben asla ama asla Ash'a zarar vermem.
Олдридж кладёт фишку на свои закрытые карты и потом постукивает по ней пальцем. Aldridge açılmamış kartın üstüne bir çip koyuyor ve sonra, parmağıyla hafifçe vuruyor.
Дэниел был человеком, который тронул многих присутствующих здесь сегодня, включая меня. Daniel öyle bir adamdı ki buradaki çoğu kişiye dokundu, ben de dahil.
Одним пальцем для меня пошевелите. Benim için bir parmağını oynat.
Этот момент меня очень тронул. Bu kısım beni çok etkiledi.
Не говорите, просто следите за пальцем Габи. Konuşmaya çalışma tatlım, yalnızca Gabby'nin parmağına bak.
Потом нажать большим пальцем на мышцу около позвоночника... Baş parmağını kullanarak omurganın etrafındaki kaslara baskı uygula.
Раньше я не могла даже пальцем шевельнуть. Oysa daha önce bir parmağımı bile oynatamıyordum.
Если он тронул тебя хоть пальцем... Eğer sana bir parmağını bile sürdüyse...
Одним пальцем больше, одним меньше. Bir parmak eksik bir parmak fazla.
Да, но меня отправили домой, потому что сложновато стрелять вот с таким пальцем. Afganistan'da olduğunu duymuştum. - Evet ama beni eve gönderdiler. Parmağımı kontrol edemediğimden atış yapamıyordum.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.