Sentence examples of "позвоните моему секретарю" in Russian

<>
Позвоните моему секретарю, и мы назначим ланч. Sekreterimi ara ve bir öğle yemeği ayarlamasını söyle.
Новую информацию сообщайте моему секретарю. Gelişme olursa yardımcıma haber verin.
Моему другу любопытно, как вы голову повредили-то? Arkadaşım merak etmiş de, kafanızı nasıl yaraladınız?
Если понадобиться что-нибудь, вот, позвоните. Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa beni arayın.
В 1952 году класс уполномочил его на то, чтобы направить обращение к Генеральному секретарю ООН Дагу Хаммаршёльду, хотя и неизвестно, было ли оно в результате направлено. 1952'de sınıfı tarafından, zamanın Birleşmiş Milletler genel sekreteri Dag Hammarskjöld'e mektup atması için seçilmişti.
Моему миру угрожают репликаторы. Dünyam çoğalıcıların tehdidi altında.
Позвоните Дженнифер О 'Брайен. Jennifer O 'Brien'ı arayın.
Думаешь, ты делаешь мне одолжение.. Позволяя моему парню встречаться со мной? Erkek arkadaşımın, erkek arkadaşım olmasına izin vererek bana iyilik yaptığını mı sanıyorsun?
вы позвоните мне чтобы проведать его до конца этого месяца. Ay bitmeden onu tekrar ziyaret edip edemeyeceğini sormak için arayacaksın.
Подчиняться будешь мне, на федеральном УДО, которое может быть аннулировано в любое время по моему усмотрению. Şartlı tahliye ile benim gözetimim altında olacaksın ki bu da benim uygun görmem halinde her an iptal edilebilir.
Позвоните мне. Я могу помочь. Yardım edebilirim, beni arayın.
Моему папе пришлось писать в горшок. Babam kakasını poşete yapmak zorunda kaldı.
Позвоните Дэмиану, скажите послать Романе другую корзину подарков. Damian'ı ara, diğer hediye paketini Romana'ya göndermiş mi?
Ты не принадлежишь моему миру, Белла. Benim dünyamda sana yer yok, Bella.
Позвоните в мое подразделение, Валери Роджерс, главный садовник. Benim numaramı arayın Valerie Rogers, bahçe işlerinden sorumlu şef.
Гвен, по моему, это обычное ДТП. Gwen, hayır. Bence normal bir trafik kazasıydı.
Позвоните, если вспомните хоть что-то! Bir şey hatırlarsanız lütfen beni arayın.
В той мере, в которой я пытаюсь быть католиком, это противоречит моему католицизму. Ben Katolik'im, en azından olmaya çalışıyorum diyelim. Ama kendisi benim Katoliklik görüşümle hiç uyuşmuyor.
Просто позвоните в галерею и они внесут вас в список. Lütfen açılışa katılın. Galeriyi arayıp sizi listeye eklemelerini söylemeniz yeter.
Он подражал моему стилю. Benim stilimi taklit etti.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.