Sentence examples of "посту" in Russian

<>
Именно это ведь происходит, когда конгрессмен умирает на посту? Bir Kongre Üyesi, çalışma odasında ölürse bu olmuyor mu?
Сейчас ты нужна на посту охраны. Şimdi sana nöbet yerinde ihtiyaç var.
Ты не хочешь стоять на посту. Burada nöbet tutmak için kalmak istemiyorsun.
Президент не может держать алкоголика на посту юрисконсульта. Başkan, bir alkoliği asla danışmanı olarak tutmaz.
Моим первым распоряжением на посту именного партнера был приказ не говорить тебе. Çünkü isim ortağı olarak yaptığım ilk resmi iş, Ondan söylememesini istemekti.
Один месяц на посту губернатора. Bir vali olarak bir ay.
А вы будьте на посту. Ve sende adama nisan al!
На этом посту меня сменит Невилл Чемберлейн. Başbakan olarak benim yerimi Neville Chamberlain alacak.
Коул будет на посту до конца семинара. Oturum bitene kadar Cole görevinin başında olacak.
Я подожду на посту медсестер. Ben gidip hemşire odasında bekleyeyim.
А пока я прошу вас оставаться на посту и продолжать работу, как-будто всё статус-кво. Bu arada sizden görev yerlerinizi terk etmemenizi ve her şey yolundaymış gibi işinizi yapmanızı istiyorum.
У Дуньи был назначен мэром города Гаосюн в 1990 году и пробыл на этом посту до 1994 года, а затем был переизбран ещё на четыре года. Wu Den-yili, 1990 ve 1994 yılları arasında Kaohsiung tayin belediye başkanı oldu. 1994 yılından itibaren 1998 yılına kadar tekrar belediye başkanı olarak görev yaptı.
Занимал пост министра финансов в кабинетах Жана Дювьёсара (1950) и Жозефа Фольена (1950 - 1952), а потом сменил последнего на посту премьер-министра в январе 1952 года. Jean Duvieusart (1950) ve Joseph Pholien (1950-1952) hükümetlerinde Maliye bakanı olarak görev yapan Van Houtte, Pholien'in yerini Ocak 1952'de Belçika'nın Başbakanı olarak atadı.
Оставался на посту до октября 1950 (в изгнании - с 28 августа 1949). Geçici Hükümetin nihai başkanıydı ve Ekim 1950'ye kadar görevde kaldı (28 Ağustos 1949'dan sonra sürgünde).
Умер на этом посту 13 апреля 1936 года от сердечного приступа. Demercis, 13 Nisan 1936'da kalp krizi yaptığı görev süresince hayatını kaybetti.
В 1984 году был избран президентом Германии, сменив на этом посту Карла Карстенса. Cumhurbaşkanlığı. 1984 yılında dönemin parlamentosu tarafından tek aday olarak Almanya'nın Cumhurbaşkanı olarak seçildi.
4 ноября 1982 года Ахмаду Ахиджо неожиданно объявил о своей отставке и 6 ноября, согласно конституции, Поль Бийя сменил его на посту президента. Ahidjo beklenmedik bir şekilde 4 Kasım 1982'de istifasını açıkladı ve Paul Biya 6 Kasım'da Kamerun devlet başkanı oldu.
В 1963 году Канеллопулос сменил Караманлиса на посту лидера Национального радикального союза (ERE). 1963'te Ulusal Radikal Birliği partisinin (ERE) lideri olarak Karamanlis'in yerine geçti.
В октябре 2001 года сменил Шипли на посту лидера Национальной партии. Ekim 2001'de English, Jenny Shipley'yin yerine Ulusal Parti (ve dolayısıyla muhalefetin lideri) lideri olarak atandı.
После поражения партии Вперёд на выборах 2009 года заменила Ханса Эноксена на посту руководителя партии. Parti 2009 seçimlerinde kaybettikten sonra, parti lideri olarak Hans Enoksen'in yerini aldı.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.