Sentence examples of "просто верить" in Russian

<>
Наверное, надо просто верить. Sanırım önce buna inanman gerek.
Я действительно хочу верить, что мы понимаем, что благополучие ребенка имеет первостепенное значение. Kızın iyiliğinin azami önem arz ettiğini anladığımıza gerçekten inanmak istiyorum.
В средствах массовой информации убийца в Чапел - Хилл не зовется террористом, он просто убийца. Basında, Chapel Hill katili terörist değil, sadece bir katil olarak adlandırılıyor.
Немного сбились, если верить карте. Haritaya göre yerlerinden biraz oynamışlar sanki.
Если бы убийца был мусульманином, западные СМИ развернули бы войну против ислама и мусульман, но так как убийца был одним из них, то это просто происшествие Katil Müslüman olsaydı, Batılı basın İslama ve Müslümanlara savaş açardı ama katil onlardan biri diye, sadece olay olarak görülüyor.
Можешь верить или нет, мне все равно. İyi, ister inan ister inanma. Fark etmez.
Это просто прогулки по тихим улочкам. Sadece sessiz ara sokaklardaki gezinmelerden ibaret.
Чтобы пережить холод, они должны верить, что вне улья тепло. Bu soğukta hayatta kalmaları için, kovanın dışındaki dünyanın sıcak olduğuna inanmalılar.
Я просто высказывал своё мнение, и у меня есть право публиковать фотографии в целях улучшения ситуации. Sadece kendimi özgürce ifade ediyordum ve durumu geliştirmek amacıyla fotoğraf yayınlama hakkım bulunmakta.
Если он тебе очень нравится, то ты должна верить ему. Ne yapmalıyım? Eğer bu adamı gerçekten seviyorsan, ona güvenmelisin.
Все приверженцы исламской религии становятся террористами, когда обвиняемый является мусульманином, но в случае со стрельбой в Чапел - Хилл, это просто преступление, и больше ничего... Suçlu Müslüman olduğunda tüm İslam dini terörist oluyor, ama Chapel Hill Cinayetlerinde sadece bir suç...
И ты думаешь я должен верить, что Кэти моя сестренка? Ne yani, Kathy'nin kız kardeşim olduğuna gerçekten inanmamı mı bekliyorsun?
Нет, это просто политически не выгодно. Hayır, çünkü siyasi açıdan bir çıkar sağlamıyorlardı.
Почему я должен верить тебе на слово? Bu söylediklerine neden inanayım? - Gitmeliyiz.
Я даже не секретарь, я просто помощник. Yasal bir sekreter bile değilim, sadece asistanım.
Идём в самое пекло, если верить молве. Bize söylendiğine göre, cehennem gibi bir yermiş.
Просто всё вышло не по задуманному. Sadece istediğimiz gibi yürümedi. Parayı alamayacağız.
Если верить карте, лифт в подземелье в том сарае. Elimizdekine göre, alt kısma giriş, şu ambarın içinden.
Просто дай мне слово. Sadece bana söz ver.
Я начинаю верить тебе. Sana şimdi inanmaya başladım.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.