Sentence examples of "сквозь" in Russian

<>
Так вот мы смотрим на тюленя или морского льва, он смотрит на нас сквозь плексиглас и кричит.... Neyse, bu fok balığımsı şeye bakıyorduk. Ve o da camın arkasından bize bakarak, şöyle ses çıkardı;
Вода всегда прокладывает себе путь, даже сквозь камень. Su, taşın içinden geçerken bile kendi yolunu bulabilir.
А между тем, время неминуемо ускользает сквозь пальцы. ve her şey zaman gibi parmaklarımın arasından akıp gidiyor.
И мы двигаемся сквозь нее. Ve biz onun içinde ilerliyoruz.
Да. Мне было так неудобно перед вашими гостями. - Хотелось сквозь землю провалиться. Evet, konuklarının önünde olanlar beni öyle mahcup etti ki oradan kaçar gibi ayrıldım.
Мне пришлось продираться сквозь толпу. İnsanların arasından koşup geldim ben.
Вы прошли сквозь червоточину в новую часть галактики. Solucan deliğinin içinden galaksinin başka bir bölgesine geçtiniz..
А сейчас ты не мог бы просунуть левую руку сквозь руль? Şimdi, sol elini direksiyon simidinin içinden geçirir misin, lütfen?
Мы можем телепортироваться сквозь помехи? Parazit içinden nakil yapabilir miyiz?
Я слышу голоса сквозь другие голоса. Diğer seslerin arasında başka sesler duyuyorum.
Я вижу, но сквозь темное стекло. Görüyorum ama buğulu camın ötesinden, belirsizce.
Он проходил сквозь стены? Duvarın içinden mi geçmiş?
Нам просто надо пройти сквозь эту гору. Sadece o dağın içinden geçip gitmemiz gerekiyor.
Шпага пробивает зубы и проходит сквозь мозги. Kılıç, dişlerinin arasından girer beynine saplanır.
Стрелял через окно и сквозь телевизор. Pencereye ateş etmiş oradan da televizyona.
Я говорю с вами сквозь пару поддельных Ray-Ban. Size şu anda sahte bir Ray-Ban'ın ardından sesleniyorum.
Они видят сквозь грязь. Çamur gözümüzün önünde gibi.
Если только кровь не прошла сквозь убийцу. Tabii, kan damlaları katilin içinden geçmediyse.
Я продолжаю видеть её лицо, смотрящее сквозь лёд. Hala onun bulduğum buzun içinde yukarıya bakan yüzünü görüyorum.
Однажды пелена лжи спадёт, и свет пробьётся сквозь тьму. Bir gün yalan açığa çıkacak ve karanlığın içinde ışık doğacak.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.