Sentence examples of "стало лучше" in Russian

<>
Но ему не стало лучше. Asla daha iyi olmadı ki.
Было хуже, стало лучше. İyi değildim. Daha iyiyim şimdi.
А потом спине стало лучше. Ama sonra sırtı daha iyileşti.
Твое произношение стало лучше. Telaffuzun daha iyi olmuş.
В городе не стало лучше. Hapse tıktığımız herkes çıktı John.
Думаю, теперь стало лучше. Sanırım şimdi biraz daha iyi.
Так что, хочешь, чтобы стало лучше или нет? Şimdi kendini daha iyi hissetmek istiyor musun, istemiyor musun?
Кес не стало лучше. Kes daha iyi olmayacak.
Папочка, мамочке стало лучше? Annem iyileşmedi mi, babacığım?
Да, живот ещё болит, но после супа стало лучше. Evet, karnım hala ağrıyor, ama çorbanın iyi geleceğini düşünüyorum.
После этого ей стало гораздо лучше. Ondan sonra durumu daha iyi oldu.
Все стало гораздо лучше теперь, когда всем заправляет мексиканская мафия. Meksika mafyaları şovu devraldığından beri her şey daha iyi değil mi?
Лучше не стало, Пол. İşler iyi gitmiyor, Paul.
Нет, на самом деле лучше вам не стало, но вы соврали. Hayır, söyledin. Yalan söyledin sonra. Daha iyi hisssetmiyorsun, ama hissettim dedin.
Грустная реальность подавленных устремлений кого - то такого молодого, как Атнаф, лучше всего отражена в этом посте: Atnaf gibi genç birinin söndürülen hayâllerinin acı gerçekliği en iyi şekilde bu yazıyla ortaya koyuluyor:
Сохранить память о геноциде с требованием его признания Турецкой республикой, юридической наследницей Османской империи, стало в прошлом веке, по сути дела, не только частью жизни, но и частью национальной принадлежности каждого армянина. Soykırımın anımsanması ve Osmanlı İmparatorluğu'nun resmi vârisi Türkiye Cumhuriyeti'nden tanıma talebi, son yüzyılda neredeyse her Ermeni'nin hayatının ve özdeşliğinin bir parçası oldu.
Я однажды предложила одному парню, который мне нравился, пойти пострелять, чтобы выпустить злость, но он сказал, что лучше не стоит, так как это может отразиться на наших сирийских документах. Bir kere bir adama sinir atmak için silahla ateş etmeyi sevdiğimi söyledim, ama o da Suriyeli olarak evraklarımızda iyi görünmez diye boş vermemizi önerdi.
октября местный суд приговорил похитителя к шести годам заключения, что стало первым уголовным делом, выдвинутым против похитителя невесты в Кыргызстане после обретения независимости. Bunun üzerine Ekim'de yerel bir mahkeme, kaçırana altı yıl hapis cezasi verdi ve bu, Kırgızistan'ın bağımsızlığını ilan etmesinden bu yana kız - kaçırma'ya karşı açılan ilk suç davası oldu.
Мы полагаем, что свободный и открытый интернет может сделать мир лучше. İnancımız dour ki özgür ve açık bir İnternet daha iyi bir Dünya yaratacaktır.
Или он умерил свой пыл, когда сердце стало отказывать? Louis sünger gibi içerdi kalbinin zorlamasıyla belki biraz azaltmış olabilir.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.