Sentence examples of "таким прямым" in Russian
В любом случае мне нужно его разговорить, не быть таким прямым.
İki durumda da rahat konuşmasını sağlamam, çok açık sözlü olmamam gerekiyor.
Время, когда солнечные лучи падают под прямым углом - это полдень.
Güneş ışınlarının dünyaya dik veya dike en yakın olarak geldiği zaman öğledir.
Когда в семье постоянно "Почему ты не можешь быть таким или таким?
Afgan büyümek tüm ailenin "Neden şu ya da bu gibi olamıyorsun?"
И Грейнджер отправляет нас прямым рейсом в Эдвардс.
Ve Granger bize Edwards içine doğrudan uçuş var.
Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar.
сделанное в неизвестном месте, не выглядит прямым одобрением ККК.
belirlenemeyen bir yerde çekilmiş fotoğraf KKK ile doğrudan bağlantılı görünmüyor.
Джафф является прямым потомком Леди Аделлы (Lady Adella), Османа Паши Джафф (Osman Pasha Jaff), Махмуда Паши Джафф (Mahmud Pasha Jaff).
Kendisi doğrudan Mohamed Pasha Jaff, Lady Adela "nın, Osman Pasha Jaff" ın ve Mahmud Pasha Jaff "ın soyundan gelmektedir.
С таким успехом здание выгорит в считанные секунды.
Böyle giderse tüm binanın kül olması fazla sürmez.
Таким образом, впервые за последние полгода все матрицы окажутся в одном месте.
Bu şekilde, tüm plakalar son altı aydır ilk defa aynı yerde olacaklar.
Я думал, что наконец-то встретил человека, который полюбил меня таким, какой я есть.
Nasıl olduğumu biliyorum ve yaptıklarımın fazla olduğunun farkındayım. Ama beni olduğum gibi seven biriyle tanıştığımı düşünmüştüm.
Честно говоря, я никогда с таким не сталкивалась.
Doğrusunu söylemek gerekirse, böyle bir şeyi hiç görmemiştim.
Таким образом, если Эллисон мешал нам это объясняет, почему посол лгал нам.
Yani eğer değiş tokuşu Ellison ele aldıysa bu Büyükelçinin bize neden yalan söylediğini açıklar.
Знаешь, тебе это не казалось бы таким смешным, если бы тебя избили.
Eğer saldırıya uğrayan kişi sen olsaydın, eminim olaylar sana bu kadar komik gelmezdi.
Он с таким чувством играл эти грустные песни...
O hüzünlü şarkıları oldukça duygusal bir şekilde çalardı.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert