Sentence examples of "тебе играть" in Russian

<>
Родители давали тебе играть с оружием? Seninkiler silahlarla oynamana izin veriyorlar mıydı?
Нравится тебе играть в пьесе? Oyunda olmak hoşuna gidiyor mu?
Я не разрешаю тебе играть с Аббасом. Abbas'la oynamak yok burada kalıp bebeğe bak.
Я просто позволяю тебе играть. Sadece senin canlandırmana izin veriyorum.
Они собираются разрешить тебе играть в футбол? Bu yıl futbol oynamana izin verecekler mi?
Когда тебе было, Мо-Мо решила научить тебя играть на пианино. Sen yaşındayken, Maw Maw sana piyano çalmayı öğretmeye karar verdi.
Я писала рассказы последние пять лет, упорно пытаясь понять, каким образом слова заставляют играть текст новыми красками. Kelimelerin kaymasını, düşmesini ve oynama şeklini anlamaya çalışırken son beş yıldır ısrarla yazıyorum.
Я купил тебе игрушек, пожалуйста, проснись! Sana oyuncaklar getirdim, lütfen uyan!
Между тем, ниже приведены некоторые фотографии Дэниелса, которые отражают упорство и креативность филиппинцев, жаждущих играть в баскетбол. Aşağıda ise Daniels'in çekmiş olduğu Filipinlilerin basketbol oynamak için azim ve yaratıcılığını yansıtan fotoğraflar bulunmakta:
"Дело не в тебе, дело во мне..." Чрезмерная вежливость, чтобы подсластить горькую правду. "Sen değilsin canım, suç bende..." Şeker gibi acı gerçekliği kaplayan aşırı bir nezaket.
Я стал взрослым, когда начал играть в доту. Yetişkin birine dönüştüğüm gün, Dota oynamaya başladığım gündür.
Я куплю тебе новый слуховой аппарат, когда поправлюсь. Durumum düzeldiğinde, sana yeni bir işitme cihazı alacağım.
Она садилась за фортепьяно и продолжала играть. Sonra piyanosuna gider ve biraz daha çalardı.
Привлекательная внешность не даёт тебе всего. İyi görünmek sana hiçbir şey kazandırmaz.
Я тоже должен играть! Ben de oynamak zorundayım.
Мы дали тебе ночлег. Sana uyuyacak yer verdik.
Джулия хочет научиться играть. Julia oynamayı öğrenmek istiyor.
Пэдди, даже тебе тут может что-то перепасть. Paddy, burada durursak sen bile birileriyle yatabilirsin.
Нужно играть этих женщин по-разному, дорогая. Bu kadını biraz farklı oynaman gerek hayatım.
Эти женщины все испортят. Я тебе объясни сейчас это! Söyle ona ağzına çorap tıksın çünkü seninle hemen konuşmalıyım.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.