Sentence examples of "уровне" in Russian

<>
Сельскохозяйственную продукцию ряда японских префектур запрещено импортировать во многие страны, включая Корею и Тайвань, несмотря на двусторонние переговоры по этому вопросу на высшем уровне. Japonya'nın birçok vilayetinden doğal ürünlerin, devletler arası ikili müzakerelere rağmen, Kore ve Tayvan'ın da içinde bulunduğu birçok ülkeye ithalatı hâlâyasak durumda.
На уровне пакистанского землетрясения? Pakistan depremi seviyesinde mi?
Я попытаюсь научить вас манипулировать пламенем на субатомном уровне. Aleve, atom altı seviyede rehberlik etmesi girişimi ile.
Ты утратил скорость, да, но ничего не изменилось на субатомном уровне. Tamam, hızını kaybettin evet ama atomik seviyede aslında içindeki hiçbir şey değişmedi.
Им нужна закуска на молекулярном уровне, ничто их не остановит. Bu moleküler seviyede bir yeme isteği, hiçbir şey onları durduramaz.
Оно работает на клеточном уровне. Ne? Hücresel seviyede çalışıyor.
Я вас уверяю, эти вопросы будут рассмотрены на высшем уровне. Sizi temin ederim ki, bu konularla en üst seviyede ilgilenilecektir.
На определенном психическом уровне, здесь нет героев или злодеев. Kesin bir psikolojik seviyede kahraman yok, kötü adam yok.
Важно понимать, как незначительное изменение в балансе, даже на атомном уровне, может создать хаос. Dengedeki ufacık bir değişikliğin, atom seviyesi üzerinde bile ne kadar karışıklığa neden olabileceğini fark etmek önemli.
Связываться с газом на молекулярном уровне? Yani gazlarla moleküler seviyede mi bağlantılı?
Все жители горы находятся на уровне, включая солдат. Bu dağdaki her insan beşinci katta, askerler dahil.
Они на -ом уровне, западный сектор. Onları yakaladım.. kattalar, batı tarafında.
Вот почему я ищу ответы на более высоком уровне. Bu yüzden cevabımı daha üst seviye bir sınıfta arıyorum.
Черный джип на пятом уровне. Siyah SUV, beşinci kat.
Конечно, пока будешь на исполнительном уровне... Neticede benim gibi giriş seviyesinde maaşla başlayacaksın.
Оно преобразует человеческую ткань на клеточном уровне для достижения максимальной боеспособности. Maksimum dövüş kapasitesi için insan dokusunu, hücresel düzeyde yeniden yapılandırıyor.
Множество жизненных форм, но на примитивном уровне. Bol gelişmiş varlık var, ama ilkel düzeyde.
Посторонние заперты на первом уровне, западный коридор. Davetsiz misafirler birinci kat batı koridorunda kordona alındı.
Красный код на уровне! Üçüncü katta kırmızı kod!
Или он чувствует тебя на каком-то уровне и, наконец-то, освобождается. Ya da bir düzeyde senin orada olduğunun farkındaydı ve sonunda artık gidebilecekti.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.