Sentence examples of "условиях" in Russian

<>
За время продолжающегося конфликта около человек были перемещены и теперь живут в лагерях недалеко от границы с Китаем в очень плохих условиях. Yıllardır devam eden çatışmada, yaklaşık 00 insan yerinden edildi ve şimdi kampta Çin sınırı yakınında kötü koşullarda yaşıyorlar.
И это - при идеальных условиях. O da en ideal koşullar altında.
Но ты несёшься напролом, всегда в одиночку, всегда на своих условиях. Fakat önde olan daima tek bir adamdır. Daima senin şartların, daima senin...
При идеальных условиях, возможно. Uygun koşullar altında, belki.
Могли бы мы поговорить конфиденциально об условиях здесь? Buradaki koşulları özel olarak konuşma imkânımız var mı?
Ты можешь разоблачить меня, или остаться моим менеджером на моих условиях. Beni ifşa et, yada sen benim şartlarda yöneticim olmaya devam et.
Но она заслуживает шанс прожить остаток своей жизни на собственных условиях. Ama geriye kalan hayatını kendi şartları ile yaşama şansını hak ediyor.
Разумеется, на определённых условиях с моей стороны. Elbette kendi yararıma bir iki koşul üzerinde çalıştım.
И я не считаю нормальным праздновать при таких условиях... Ve bu şartlar altında kutlama yapmanın uygun olmadığını düşünüyorum.
Микроорганизм он становится смертельным при некоторых условиях. Normal şartlar altında öldürücü bir mikro organizma.
Король настаивает, чтобы вы отдохнули в лучших условиях. Kral daha iyi şartlar altında istirahat etmeniz konusunda ısrarcı.
Но только на моих условиях. Fakat ancak kendi koşullarım altında.
При правильных условиях, да. Doğru koşullarda, evet mümkün.
Ладно, вернусь на двух условиях. Peki, iki şartla geri dönerim.
Но я не могу работать в таких условиях. Hayır. Bu şartlarda çalışamam. Normalde bile zor zaten.
Можно просить мира на лучших условиях для вас. А можно сражаться. Ya alabileceğiniz en iyi koşullarda barış talep edersiniz ya da savaşırsınız.
Я вложилась первая, на очень выгодных условиях, я не вижу причин отказываться. İlk parayı ben verdim, şartlar çok güzel bundan vazgeçmek için bir sebep göremiyorum.
Как-то она приспособилась к жизни в условиях чрезвычайно губительной ионизирующей радиации. Aşırı derece yok edici iyonik radyasyona rağmen bir şekilde varlıklarını sürdürmüşler.
В этих условиях простые колебания плотности материи были достаточно значительными, чтобы способствовать возникновению чёрных дыр. Bu şartlar altında, maddenin yoğunluğundaki küçük dalgalanmalar yerel bölgelerde kara delik yaratacak kadar yoğunlaşmıştır.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.