Sentence examples of "хотел будить" in Russian

<>
Я хотел будить в людях добро а не безумие и смерть. Sözde iyiliğe ilham kaynağı olacaktım, bu çılgınlığa ve ölümlere değil.
Значит, ты встал и оделся в темноте, это означает, что ты не хотел будить жену. Yani demek oluyor ki, karanlıkta kalkıp üstünü giyindin. Ki, bu da eşini uyandırmak istemediğin anlamına gelir.
Лучше не будить её, потому что ей хорошо. Onu uyandırmasak daha iyi, çok iyi vakit geçiriyor.
Если бы я хотел уничтожить всю систему одним ударом, я бы начал именно с этих -ти. Eğer bir tek baskınla tüm sistemi felç etmek isteseydim, bunlar işe başlayacağım on beş kişi olurdu.
Не хочется его будить, но дорогу расчистили. Onu uyandırmak istemiyorum ama yol açılmış. Hey Carl!
Я только хотел сказать, ты молодец, что простил Алана. Sadece demek istemiştim ki.... Alan'ı affetmen çok yüce bir davranıştı.
Я не хочу его будить. Onu uyandırmak istemiyorum, kucaklayamam.
Я хотел лично сообщить вам отличные новости. Sana bu güzel haberi şahsen vermek istedim.
Его приходится будить как минимум трижды. Uyandırmak için üç kere seslenmek gerekir.
Я хотел поблагодарить вас за эту огромную жертву. Bu büyük fedakârlığın için sana teşekkür etmek istedim.
Я не хочу никого будить. Hayır, kimseyi uyandırmak istemiyorum.
Когда Эльза выкрала тебя, я хотел её остановить. Elsa seni çaldığında onu yakalayıp seni geri almak istedim.
Давайте не будем будить лихо. Bence uyuyan köpeği hiç dürtmeyelim.
Эйдан хотел настолько романтичную и грустную музыку, насколько возможно. Aidan mümkün olduğunca en romantik ve en üzücü müzikleri istedi.
Ладно, давайте его будить. Tamam, hadi onu uyandıralım.
Не хотел тебе мешать. Seni rahatsız etmek istemedim.
Я не хочу будить ее. Yani, onu uyandırmak istemiyorum.
Я просто хотел, чтобы все увидели, какой Эдди милый, спокойный и дружелюбный. Ben sadece herkese Eddie'nin ne kadar iyi ve dost canlısı bir köpek olduğunu göstermek istedim.
Я должна была сделать что то, чтобы разбудить тебя плохая идея будить лунатика. Olanlardan seni uyandırmak için bir şey yapmam gerekiyordu. Bir uyurgezeri uyandırmak kötü bir fikir.
Хотел выйти, но... Dışarı çıkmak istedim ama...
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.