Sentence examples of "что произойдёт" in Russian

<>
Знаешь, что произойдёт, если их поднести друг к другу? O ikisi bir araya gelince ne olur biliyorsun, değil mi?
Что произойдёт за эту минуту? Bir dakika sonra ne olacak?
Кроули сказал: "Я не знал, что произойдёт с Джейкобом. Crowley dedi ki "Jacob'a ne olacağını bilmiyordum, bana söylemediler."
Хочешь знать, что произойдёт потом? Sonrasında neler olacağını bilmek istiyor musun?
Несмотря на жестокие времена, люди пытались сделать всё, что было в их силах, чтобы вести нормальную жизнь даже в оккупированной нацистами Украине, когда Вторая мировая война бушевала на всех фронтах. Dönem ne kadar zalim olsa da, her cephede hırçınlaşan İkinci Dünya Savaşı ve Nazi işgalindeki Ukrayna'da bile insanların normal bir hayat sürebildiğini gösteriyor.
Что произойдёт, когда заявится настоящий? Gerçek herif ortaya çıktığında ne olacak?
Как можно молчать, когда знаешь, что эти преступления против человечности совершаются по вине ужаснейшего экономического курса? İnsanlığa karşı işlenilen bu suçların ekonomik bir gündem yüzünden olduğunu bilerek nasıl sessiz kalınabilir?
Я хочу посмотреть, что произойдёт. Ben sadece neler olacağını görmek istiyorum.
Ситуация с протестами в регионе вскоре, возможно, серьезно ухудшится в связи с тем, что несколько дней назад правительство одобрило строительство плотины на Бараме. Birkaç gün önce Baram Barajı'nın inşasına başlanması için devletin karar vermesi üzerine protestoların yoğunlaşması bekleniyor.
В этот раз они решили проверить, что произойдёт в случае экономической кибер-атаки. Bu sefer ekonomide ani bir siber saldırı olursa ne olur, öğrenmek istiyorlar.
Далее они объясняют, что их цель "показать город, который, несмотря на руины, представляет собой прекрасные руины": Ama amaçlarının "şehrin harabe olduğunu ama güzel bir harabe olduğunu" göstermek olduğunu da ekliyorlar.
Милый, этого не произойдёт. Böyle bir şey olmayacak tatlım.
Что должно вызвать это изменение? O değişikliği ne getirmeli?
Знаешь, что произойдёт. Şimdi olacak şey şu.
В конце ленты Дональд Дак просыпается и понимает, что все это было лишь страшным сном, и он все еще живет в Америке. Çizgi filmin sonunda, Donald Duck bunun bir rüya olduğunu ve aslında Birleşik Krallık'ta yaşadığını fark etmek için uyanıyor.
Но ты можешь выбрать, как это произойдёт. Ama işler böyle olduğundan belki olacakları biraz azaltabilirsin.
Мы полагаем, что они помогут привнести больше креативности, создать больше инноваций и больше открытых обществ. İnanıyoruz ki bu prensipler daha yaratıcı, üretken ve açık toplumlar yaratmaya yardımcı olacaktır.
Знаешь, где это произойдёт? Olayın nerede olacağını biliyor musun?
Алкмин уверил, что ученики будут зачислены на учебный год в своих школах (который в Бразилии проходит с марта по декабрь). eğitim - öğretim yılı için (Brezilya'da Marttan Aralığa kadar sürer) mevcut okullarındaki kayıtlarının güvence altında olduğunu temin ediyor.
И скоро это произойдёт? Ne kadar zamanları olur?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.