Sentence examples of "что я слышал" in Russian

<>
Не самая плохая мысль, что я слышал. Vay be. Şimdiye kadar duyduğum en iyi fikir.
Последнее что я слышал, что он вне сети. Son duyduğuma göre internet şebekesi olan bir yerde değildi.
Было так тихо, что я слышал все остроумные комментарии. O kadar sessizdi ki, her bir ukalanın eleştirisi duyuluyordu.
Однажды я слышал, как какой-то парень из группы сказал "Больше не надо практиковаться. Bir gruptaki genç birinin.. "Artık prova yapmamıza gerek.... yok" dediğini duymuştum.
"Мам, тебе не понравится то, что я собираюсь сказать, но я все равно это скажу. "Anne, söyleyeceğim şey hoşuna gitmeyecek, ama bunu söylemek zorundayım.
Я слышал слухи, что собачьи бои продолжаются. Köpek dövüşlerinin devam ettiğine dair bir dedikodu ulaştı.
Я думаю, что я не одинока, когда говорю, что чувствую себя бессильной. Her şey Twitter'da bir haber tweetinde Sahir Abu Namous'un hikâyesini okurken başladı.
Я слышал у вас есть собственный лифт, консьерж? Kendine ait bir asansörün ve otel görevlin olduğunu duydum.
То, что я успел увидеть во время этих мероприятий, удивило меня до глубины души: правительство даже не пытается начать переговоры с протестующими, но немедленно использует все доступные способы для подавления выступлений. Bu gösterilerde gözlemlediklerim beni hâlâ şaşırtmaya devam ediyor: Yöneticiler göstericilerle oturup konuyu tartışmak yerine, enerjilerini göstericilerin seslerini bastırmaya harcıyorlar. Nisan'te Taipei eylemi sırasında polis tahliyeye başladı.
Я слышал, один из воров атаковал другого. Hırsızlardan biri, bir diğerine saldırmış diye duydum.
Представьте, после всего, что я пережила, мне все еще снятся кошмары, в которых я теряю свой паспорт, и я просыпаюсь в ужасе. Düşünün, yaşadığım bütün olaylardan sonra hala pasaportumu kaybettiğimi rüyalarımda görüyorum, dehşet içinde uyanıyorum.
Я слышал, Питер назначил Венди Скотт-Карр руководить расследованием. Peter'in, soruşturmanın başına Wendy Scott Carr'i getirdiğini duydum.
Сейчас все мое сопротивление состоит в том, что я держу арабскую книгу в аэропорту. Şimdi en büyük direniş eylemim, bir hava alanında Arapça bir kitabı elimde tutmak haline geldi.
Да, я слышал, Скорняк еще кого-то похитил. Duydum. Deri yüzücü başka bir kurban daha yakalamış demek.
Должна признаться, что я узнала о Чилапе, также как и Айотцинапе из новостей об их погибших, жестоко убитых и исчезнувших людях. Los Rojos suç örgütü üyelerini arayan ve dört gün önce ilçenin yönetimini ele geçiren kişiler en az kişinin daha kaçırılmasından sorumlu.
Я слышал, что его предупреждали об аресте. Tutuklanacağı konusunda uyarıldığını öğrendiğimde neden kaçmadığı merakıma dokundu.
Потому что я испортила всем вечер? Herkesin gecesini berbat ettiğim için mi?
Я слышал странное безумие, давно растущее в твоей душе. "Ruhunda uzun zamandır yetişen garip bir delilik işittim."
А поскольку вы все прекрасные и трудолюбивые люди, я скажу вам, что я сделаю. Bu kadar iyi ve çalışkan olduğunuz için, ne yapaağımı söyleyeyim. Bu gece bütün biletler bedava.
Я слышал, вы честный человек. Sizin, adil biri olduğunuzu duydum.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.