Sentence examples of "я позволю" in Russian

<>
Я позволю только вам прикасаться. Sadece senin dokunmana izin veririm.
Вы даёте мне полезную информацию, и я позволю вам отсидеть свой срок с почестями. Bize eyleme geçilebilir bir istihbarat verin ve ben de kazandığınız zamanı hizmette kullanmanıza izin vereyim.
Я позволю вам вернуться к выведению из себя нобелевских лауреатов. Bırakayım da sen Nobel Seçici Kurulunu sinir etmeye devam et.
Ладно, раз уж я привлекаю тебя, я позволю тебе быть главной на секунду. Peki, dinle. Sana kur yaptığım için bir an için kontrolü sana veriyorum. Hazır mısın?
Расскажешь про это родителям, кому угодно, и я позволю тебе умереть медленной и мучительной смертью. Bu aşılardan ailene veya herhangi birine bahsedersen aklının alamayacağı kadar acı verici ve yavaş şekilde ölmeni sağlarım.
Ад успеет замерзнуть до того, как я позволю вам захватить самолет. Sizin bu uçağı da kaçırmanıza izin vermem için cehennemin buz kesmesi gerekir.
Думаешь, я позволю тому копу заботиться о моей семье? O polisin aileme göz kulak olmasına izin vereceğimi mi sanıyorsun?
Но я позволю себе не согласиться исходя из сегодняшних вопросов. Ancak bugün burada sorgulanan esas hakkında farklı bir şey istiyorum.
Тогда и только тогда я позволю тебе умереть. Sadece o zaman o zaman ölmene izin vereceğim.
Но если хоть кому-нибудь скажешь об этом, я позволю им распять тебя. Lakin, bir kişiye bile bunlardan söz edersen seni çarmıha germelerine izin veririm.
Я позволю тебе пожить еще немного. Bir süre daha yaşamana izin vereceğim.
Но я позволю тебе и дальше навещать отца. Yine de babanı görmeye devam etmene izin vereceğim.
Неужели ты думаешь я позволю прикасаться к себе человеку, чьи руки в крови моих людей? Ama yaptığını değiştiremezler. Halkımın kanı eline bulaşmış bir adamın bana dokunmasına izin vereceğimi mi sandın gerçekten?
Убери руки с трубок, и я позволю тебе уйти. Ellerini o tüplerden çek, ben de gitmene izin vereyim.
Будь я проклят, если я позволю людям думать, будто Джонас Стерн теряет рассудок! Eğer insanların "Jonas Stern aklını kaçırıyor" demesine izin verirsem, Allah belamı versin.
Я позволю вам присутствовать при редчайшем событии. Çok az görünen bir olaya şahit olacaksınız.
Думаешь, я позволю так всему закончиться? А? Bu şekilde bitmesine izin vereceğimi sanıyorsun, değil mi?
Перед отъездом я позволю доктору осмотреть тебя. Nakil esnasında doktora görünürsün, tamam mı?
Я позволю разговаривать моему клинку. Konuşmayı bıçağımın yapmasına izin vereceğim.
Я позволю себе предположить, что ты не хочешь делить награду и славу с другими. Sana şunları söylemeye geldim. Ödülü veya övgüyü başkasıyla paylaşmak istemiyorsan bu konuda sana yardımcı olabilirim.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.