Sentence examples of "izin vereceğimi" in Turkish

<>
Cidden bunun olmasına izin vereceğimi ve onu almaya gelmeyeceğimi mi düşündün? Думаешь, я позволю этому случиться, и просто брошу её?
ve senin öylece geçmene izin vereceğimi mi sandın? А ты просишь просто взять и пропустить тебя?
Bu çocukların önünde beni küçük düşürmene izin vereceğimi mi sanıyorsun? Думаете, я позволю вам ко мне лезть перед детьми?
O polisin aileme göz kulak olmasına izin vereceğimi mi sanıyorsun? Думаешь, я позволю тому копу заботиться о моей семье?
Ama yaptığını değiştiremezler. Halkımın kanı eline bulaşmış bir adamın bana dokunmasına izin vereceğimi mi sandın gerçekten? Неужели ты думаешь я позволю прикасаться к себе человеку, чьи руки в крови моих людей?
Öyle kolayca gitmene izin vereceğimi mi sandın? Думал, я так просто тебя отпущу?
Sahiden de bildirinin yayınlanmasına izin vereceğimi mi sandın? - Kapa çeneni! Вы правда поверили, что я позволю, чтобы ваш манифест напечатали?
Bu şekilde bitmesine izin vereceğimi sanıyorsun, değil mi? Думаешь, я позволю так всему закончиться? А?
Bunun burada kalmasına izin vereceğimi mi sanıyorsun? Думаешь, тебе это сойдёт с рук?
Bir başka konu ise internete yüklenen içerikler ile ilgili topluluk haklarıydı, aktivistlerin yaşlılardan veya başkanlardan izin alması veya almaması gerektiği, hangi koşullarda olacağı ve açık lisansların konuya nasıl dahil olabileceği idi. В центре другой дискуссии оказались права местных общин на размещаемый в интернете контент: должны ли интернет - активисты спрашивать разрешения у старейшин и лидеров общин, и если должны, то в каких именно случаях, и какую роль в урегулировании подобных вопросов смогло бы сыграть использование свободных лицензий.
Ben hangi koroya oy vereceğimi biliyorum, sanırım. Прежде я знал, кому отдам свой голос.
Laneti kırmam için yapmam gereken büyüyü gerçekleştirmeme ruhlar izin vermeyecektir. Духи не позволят мне колдовать, я должна снять проклятие.
Sırf tanıştırsın diye, bu soytarıya %30 vereceğimi mi sanıyorsun? Ты думала я собираюсь отдать% этому клоуну только за посредничество?
Boş kargo ambarlarından birini botanik bahçesine çevirmek için izin istiyorum. Я бы хотел попросить разрешение переделать пустой склад в оранжерею.
Mike Ross'a vereceğimi mi sandın? Думаешь, позволю Майку Россу?
Sen de herşeyin onunla ölmesine izin mi verdin? Ты позволишь всему этому умереть вместе с ней?
Danny'i ara. Malını geri vereceğimi söyle. что я верну ему его наркотики.
Dışarı çıkmama izin ver. Отпусти меня. Не могу.
Sana gelecek üç birinci tur draft hakkını vereceğimi mi düşünüyorsun? Ты думаешь, я отдам тебе три следующих первых пика?
Kaçmasına izin verme, polis kız. Не дай ей уйти, офицер.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.