Sentence examples of "Önemli" in Turkish with translation "важное"

<>
Cesaret, korkusuzluk demek değildir. Ama karar verebilmek, çok daha önemli bir şeydir. Мужество - это не отсутствие страха, но довольно судить есть что-то более важное.
Bana daha bile önemli bir şey verdin, baba. Ты дал мне что-то ещё более важное, папа.
Şimdiden önemli bir şey öğreniyor olabilirsiniz. Возможно вы уже поняли кое-что важное...
Pekala, ona gerçekten önemli bir şey söylemem gerekli. Хорошо, мне нужно сказать ему кое-что очень важное.
Yarın önemli bir seçmesi var ve burada rolüne çalışıyoruz. У него завтра важное прослушивание и мы тут репетируем.
Bu, tarihteki en önemli buluş. Это самое важное открытие в истории.
Bana bu önemli görev babam ve yoldaşlarım tarafından verildi. Я получил нечто важное от отца и моих товарищей.
Bugün herkese bildirmek istediğim önemli birşey var. Сегодня я всем хочу сообщить кое-что важное.
Tamam çocuklar, yapmanızı istediğim çok önemli bir şey var. Так, ребята, хочу вас попросить сделать кое-что важное.
Onları anlamak için en önemli şey, paradoksu anlayabilmek. Самое важное в понимании женщин - это понять парадокс.
Şu an en önemli şey oğlumuzu bulmak. Самое важное сейчас - найти нашего сына.
Bir de waffle. Dinleyin, çok büyük ve epey önemli bir dava geldi bugün önüme yardımınıza ihtiyacım var. Слушайте, у меня на столе оказалось громкое важное дело по наркотиками, и мне нужна ваша помощь.
Seksin önüne çıkmasını izin vermeyeceğin bazı önemli şeyler var. Ты не можешь позволить сексу вмешаться во что-то важное.
Önemli bir şeyler yapmak için tek şansımız. Это наш единственный шанс сделать что-то важное.
Tecrübelerime göre, bir erkek yemeğe çıkmak için ısrar ediyorsa, söylemek istediği önemli bir şey vardır. М-да, со мной это бывало когда мужчина настаивает на принятии пищи чтобы сказать мне нечто важное.
Sizin için önemli olan bir şeyin yok oluşunun sesi bu... Это звук, с которым исчезает нечто для вас важное...
Konuşmamız gereken çok önemli şeyler var. Нам нужно обсудить нечто очень важное.
İnsanlık için önemli bir şey yapıyorlar. Они делают что-то важное для человечества.
Çok önemli bir şey eksik sanki. Как будто что-то очень важное пропало.
Benim için gerçekten önemli olan bir mevzuyu konuşma niyetiyle gelmiştim, ama şimdi... Я сюда пришла, намереваясь обсудить важное для меня дело, но теперь...
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.