Sentence examples of "çıkış" in Turkish

<>
Hadi endamlı bir çıkış yapalım, sevgilim. Давай сделаем красивый выход, любовь моя.
Bu bizim tek çıkış yolumuz. Это наш единственный способ выбраться.
Çıkış şifresini sadece ben biliyorum. Только я знаю код выхода.
Umumi yer, birçok insan, birçok çıkış. Общественное место, полное людей, множество выходов.
Orada ayrıca bir çıkış yolu var, arka taraftaki caddeye açılan bir geçit, oradan çık. Там также есть выход наружу, по аллее снова выйдешь на улицу и пойдешь по ней.
Doğru. "Brooklyn'e Son Çıkış" savaş sonrası Amerikan yazıları arasında bir klasik olarak kabul edilir. О. Правильно. "Последний выезд в Бруклин" считают классикой послевоенной американской литературы. Есть в моём...
Marat, kurşunun çıkış izi yok, galiba kurşun hâlâ içeride. Марат, выходного отверстия нет, думаю, пуля еще внутри.
numaralı çıkış kapısından binilecek sefer sayılı uçuş, havalimanından dakikalık gecikmeyle kalkacak. Вылет рейса номер семнадцать с выходом через второй гейт откладывается на минут.
Çıkış stratejimizin uygulanması fazla zaman alıyor. На стратегию отхода потребовалось больше времени.
Bu adam nasıl çıkış yapılacağını iyi biliyor. Этот парень знает, как эффектно уйти.
Bu cehennemden sadece bir çıkış yolun var. Есть только один выход из этого ада.
Buradan çıkış için diğer tek yolu erişilebilir tutarak. Возможно, это единственный доступный путь выбраться отсюда.
Ben de uzun bir süre yaşadım, hiç çıkış yok gibi hissedersin. Я очень долго так жил, мне кажется, что выхода нет.
Uçakta adet acil çıkış vardır. Самолет имеет шесть аварийных выходов.
Onun tek çıkış yolu hep açık. Ее единственный путь наружу всегда открыт.
Labirente girdin ve bir çıkış yolu buldun. Ты вошел в лабиринт и нашел выход.
Evet, ama ayrıca yüzünü tedavi ettirdim ve sana bir çıkış imkânı sundum. Да, а еще я подлатал тебе лицо, и дал возможность выбраться.
Ve burası da gizli çıkış kapısının olduğu yer. А тут была её тайная дверь для выхода.
Eğer o şeyler buraya gelirse, tek çıkış yolumuz orası. Если эти штуки придут сюда, это наш единственный выход.
Ancak Shadid bir şekilde buraya girdi, yani bir çıkış yolu olmak zorunda. Но капрал Шадид как-то проник сюда, значит, тут должен быть выход.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.