Sentence examples of "çalışıyorsun" in Turkish

<>
Bir Grayson'un suçlarını masum bir adama mı yıkmaya çalışıyorsun? Пытаешься засадить в тюрьму невиновного человека за преступления Грейсонов?
Yapay zeka yaratmaya çalışıyorsun ve ekibe söylemiyor musun? Хочешь создать искусственный интеллект в тайне от команды?
Sen de onu korumaya çalışıyorsun, bunu anlayacağına eminim. Вы пытаетесь его защитить. Я уверена, он поймет.
Ama bir kadınsın ve gazeteci olarak çalışıyorsun. Но ты же женщина и работаешь журналистом.
Ne yapmaya çalışıyorsun, düğünü durdurmaya mı? Что ты пытаешься сделать, остановить свадьбу?
O yüzden sigara içmeme izin veriyorsun zaten. Beni öldürmeye çalışıyorsun. Поэтому вы разрешаете мне курить, вы хотите убить меня.
Kaç yıldır Connor Mason'la çalışıyorsun? Dokuz. Сколько лет ты работаешь с Коннором Мэйсоном?
Kendi hayatını riske atarak bizimkini mi almaya çalışıyorsun? Пытаешься забрать наши жизни пожертвовав при этом своей?
Beni ve anneni aşağılamaya mı çalışıyorsun? Ты хочешь оскорбить меня и мать?
Hala Mike'a kimin işkence ettiğini mi bulmaya çalışıyorsun? Все еще пытаетесь выяснить, кто пытал Майка?
Büyüyorsun, yarım yüz yıl çalışıyorsun, emeklilik ikramiyesi alıyorsun, bir kaç yıl dinleniyorsun, ve ölüyorsun. Ты растёшь, работаешь полвека, получаешь компенсацию за отставку, отдыхаешь несколько лет, и ты мёртв.
Şey, şimdi de beni kızdırmaya çalışıyorsun. Ну, сейчас ты пытаешься меня разозлить.
Karşımıza süper gelişmiş bir uzaylı akıl sondası çıkmış ve sen işi aceleye getirmeye çalışıyorsun. Мы наткнулись на Супер продвинутый мозговой зонд пришельцев, и вы хотите быстрой работы?
Sen sadece bu işten sıyrılmak için zaman kazanmaya çalışıyorsun. Ты пытаешься выиграть время, чтобы отделаться от меня.
ve, onu sikecek misin yoksa yakmaya mı çalışıyorsun? И вообще, ты трахнуть ее хочешь или поджечь?
Baba, bana ne yapıyorsun uçmaya mı çalışıyorsun? Папа, что ты делаешь, пытаешься летать?
Dr. Wilbur gelene kadar beni burada tutmaya çalışıyorsun. Ты пытаешься задержать меня до прихода доктора Вилбур.
Yani, bir tarafım diyor ki tüm bunlar senin oyunun ve hayatımı mahvetmeye çalışıyorsun. Часть меня думает, что ты спланировал всё это и пытаешься разрушить мою жизнь.
Gina, sadece beni incitmeye mi çalışıyorsun? Kendi içindeki ağrından kurtulmaya mı çalışıyorsun? Джина, ты просто пытаешься обидеть меня, чтобы отвлечься от собственной внутренней боли.
Bu konuyla alakalı mı yoksa saat dilimi konusundaki bilginle beni etkilemeye mi çalışıyorsun? Это относится к делу или ты просто пытаешься поразить меня знанием часовых поясов?
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.