Sentence examples of "çalışmayı" in Turkish
Orada çalışmayı kabul ettiyse de sahiplenmeyi ve yönetmeyi annesine bırakarak reddetti.
Гленн согласился работать там, однако управленческие функции оставил матери.
Süresi belirsiz olarak öğretim görevlisi çalışmayı durdurdu ve 31 öğrenci okula gitmeyi kesti.
члена преподавательского состава прекратили свою работу на неопределенный срок и ученик прекратили посещать школы.
Emniyet tatmin olmuştu ben de onları ikna etmeye çalışmayı bıraktım.
Департамент был доволен, и я бросила попытки убедить их.
Yaptığım bir çalışmayı insanlar bir dizi ulaşılmaz kadın olarak adlandırmıştı. Gerçekte ise, bunlar bir dizi ulaşılmaz görüntüydü.
Вот одна моя работа, которую люди описывают как серию недостижимых женщин, фактически это серия недостижимых образов.
Pek çok insan sıkı çalışmayı başaramaz ve bırakır.
Многие люди не выдерживают трудной работы и уходят.
Allah aşkına gidip doktoranı yap ve bu çöplükte çalışmayı bırak.
Вернись и закончи докторскую! Брось работу в этой дыре.
Seni de görmeyi, bu işte birlikte çalışmayı çok isterim.
Я очень хотел бы тебя увидеть, поработать с тобой.
Arkadaşlarıma tecavüz etmeye çalışmayı kes, Scotty.
Скотти, хватит пытаться изнасиловать моих друзей.
Ek olarak, sosyal medya ile grafiklerle, kısa kodlarla, kayar ekranla, yanal alanlarla, e-ticaret içeriğiyle ve diğer çeşitli parçalarla çalışmayı kolaylaştırıcı eklentilere sahiptir.
Кроме того, набор плагинов упрощает работу с социальными сетями, графиками, шорткодами, слайдерами изображений, добавляет возможности для электронной коммерции и множества других функций.
Üniversiteye gitmeyi gerçekten çok isterim, ayrıca, bunun yanında kendi projelerim üzerinde de çalışmayı düşünüyorum.
Я очень хочу поступить в университет, но еще я хотел бы работать над собственными проектами.
Ben de Strix ile çalışmayı kabul ettim, senin gibi.
Я согласилась работать со Стрикс так-же, как и ты.
Öyle, ama ben babamın tamirhanesinde çalışmayı seviyorum.
Возможно. Но мне нравится работать в мастерской отца.
Sonunda bir ev aldın işte, ben de çalışmayı sevmem biliyorsun.
Теперь ты купил дом, знаешь я так не люблю работать.
Hayal kırıklığına uğratacağım için üzgünüm ama bu su kelebeği nektarla beslenme eğiliminde ve sakıncası yoksa çalışmayı tercih ederim.
К сожалению, это ручейники, они предпочитают питаться нектаром, и, извините, мне надо работать...
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert