Sentence examples of "çocuk sahibi" in Turkish

<>
Abdülaziz'in oğlundan'sı hayatta kalarak yetişkinliğe ulaşabilmiş ve kendileri de çocuk sahibi olabilmiş. У Абдул - Азиза было сыновей, из которых дожили до зрелого возраста и уже имеют своих детей.
Çocuk sahibi olmak en mutlu çifti bile engelleyebilir. Появление ребенка может помешать даже самой счастливой паре.
Düğün başlı başına rezillik ama bir de o ikisi çocuk sahibi olmayı planlıyor. Эта свадьба уже стыд кромешный, так они еще и детей надумали завести.
Çocuk sahibi olmak büyük sorumluluk. Иметь детей - большая ответственность.
Eğer sana bu kadar yük oluyorlarsa sen neden çocuk sahibi oldun? Тогда почему они у тебя есть, если это такое бремя?
Ama siz çocuk sahibi olmak istiyordunuz, değil mi? Но вы хотели своего ребенка, не так ли?
Ebeveyn olmak, çocukların çocuk sahibi olması aslında. Знаешь, родители это просто дети с детьми.
Babam hiç çocuk sahibi olmamalıydı. Отцу не следовало заводить детей.
Kadınlar neden çocuk sahibi olamıyor? Почему женщины перестали рожать детей?
Çocuk sahibi olmayla nasıl başa çıkacaksın? Как ты справишься с воспитанием ребенка?
Bir çocuk sahibi olmayı hiç düşünmedim. Я никогда не хотел иметь детей.
Yarım çocuk sahibi olamazsın. Нельзя получить ребёнка наполовину.
Neden çocuk sahibi olmak istemedi sence? Тогда почему она не хотела детей?
Tam yeni bir işe atılıyordum karımla çocuk sahibi olmayı düşünüyorduk derken doktorun ofisine geldik ve birden... То есть, в одно мгновение я открываю свой бизнес. Мы с женой планируем завести детей.
Sanki çocuk sahibi olmak Tanri'nin bizi cezalandirmasiymis gibi. Как будто иметь детей это какое-то божье наказание!
Belki de etnik bir çocuk sahibi olmayı düşünmeliyiz. А может быть, нам родить цветного малыша?
Abbie'nin doktoru söyledi, uh, çocuk sahibi olamayacakmış. Врач Эбби сказал, она не сможет иметь детей.
Yani, Claire çocuk sahibi olamıyor ve bunu birşey sebep mi oldu? Итак, Клэр не могла иметь детей и что-то на это отреагировало.
Yani sana "gençliğimi ve güzelliğimi, çocuk sahibi olma dönemimi heba ettin" demedi mi? А она не говорила, что ты промотал её молодость и красоту? Забрал лучшие годы?
Zaten görünen o ki ortak çocuk sahibi olacağız. А то похоже, мы ждем совместного ребенка.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.