Sentence examples of "çok geniş" in Turkish
Reddington geçmiş yıl içinde uluslarası pek çok geniş kapsamlı suça aracılık etmiş.
Реддингтон был посредником в самых существенных международных криминальных операциях за последние лет.
Arkasında çocuklar, alışveriş poşetleri ve varsa köpeğiniz için çok geniş bir alanı bulunuyor.
Есть место для детей, продуктов, собаки, если она у вас есть.
Öyle mi? Seni çok geniş bir aile istediğim konusunda uyarmalıydım.
Я должен предупредить тебя, что я хочу очень большую семью.
Çok geniş hayal gücü olan bir delikanlı görüyorum.
Я вижу молодого человека с очень богатым воображением.
Gördüğünüz gibi Kadim teknolojisi hakkında çok geniş bir bilgi dağarcığımız var.
Как вы понимаете, мы обладаем обширными знаниями о технологиях Древних.
Çok geniş bir aileden gelmemize rağmen Haley'le hep birbirimize daha yakın hissetmişizdir.
Хотя мы из большой семьи, мы с Хейли всегда были близки.
Minyon bir tip ama üst kısmı çok geniş. Ben de medium beden aldım.
Она изящная, но с большой грудью, и я взяла средний размер.
Smith, çok geniş kitleler tarafından Bruce Springsteen ile birlikte yazdığı ve listelerde 13 numaraya kadar yükselen "Because the Night" isimli şarkısıyla tanınır.
Наиболее известная песня Патти Смит, "Because the Night", была написана совместно с Брюсом Спрингстином, и поднялась в двадцатку чарта Billboard Hot 100.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?...
Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Plan karşıtları ayrıca eğitim sistemi hissedarlarıyla daha geniş çapta ve daha çok halka açık istişare yapılmadığı için devlet memurlarını suçladılar ki "yeniden yapılandırma" denilen köklü değişiklikler gerekirdi.
Противники плана также раскритиковали чиновников за неспособность провести более широкие и открытые консультации с заинтересованными сторонами самой системы образования, учитывая радикальные перемены, которые потребовала бы "реорганизация".
Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim.
Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.
In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.
Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.
Advert