Sentence examples of "çok insanı" in Turkish

<>
Fakat bunu yapmam için bir çok insanı incitmem gerekse. Но для этого я должен причинить вред многим людям.
Pek çok insanı iyileştireceksin. Ты вылечишь много людей.
Bir anlık bir şey ama pek çok insanı saçma şeyler yapmaya sevk ediyor. Это такая глупая вещь, и она заставляет стольких людей делать такие нелепые...
Pek çok insanı endişelendirdin. Вы заставили многих поволноваться.
İmparator'un gelişi nedeniyle evler daha çok insanı işe alıyor. В связи с визитом императора люди нанимают больше слуг.
Ama bunu yapmadan önce, olabildiğince çok insanı tahliye edelim. Согласен, но сперва нужно эвакуировать как можно больше людей.
Fakat pek çok insanı öldürdü ve milyonlarca dolarlık zarara yol açtı. Но она убила много людей и принесла потери в миллиарды долларов.
Hukuk departmanına yeni bir müdür alındı ve pek çok insanı kovacak. Назначили нового главу юридического отдела, и он будет сокращать штат.
Evet, daha çok insanı sok bu işe. Давай, расскажи как можно большему количеству людей.
Bu işi daha çok insanı tehdit edecek şekilde ortalığa yaymak istemiyorum. Я не пытаюсь сделать так, чтобы пострадало ещё больше народу.
Crowley ve Cass beni için çok önemli iki insanı kaçırdı. Краули и Кас забрали двух очень важных для меня людей.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Bu kampanyaya katılan eylemciler, üç yıl hapis cezasının bir insanı zorla alıkoyup evliliğe zorlamaya karşı yeterli bir ceza olmadığını savunuyorlar - özellike koyun çalmanın cezasınin yıl hapis olabileceği göz önünde bulundurulursa. Вовлеченные в данную кампанию активисты думают, что года тюремного заключения не достаточное наказание для того, кто похитил девушку и заставил ее вступить в брак. Для сравнения, человек, похитивший овцу может провести лет за решеткой.
Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim. Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке.
Bir insanı gerçek hayatta takipten çıkamıyor muyuz ya? Я могу отписаться от человека в реальной жизни?
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil. Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Bruce Wayne, Gotham'ın en zengin insanı. Брюс Уэйн - богатейший человек в Готэме.
Esanov dışarıda (soğukta) çok uzun süre bekledi ve bir anda sıcak bir yere girdi. Эсанов слишком долго оставался в очереди снаружи и неожиданно вошёл в тёплое помещение.
Yüzlerce, binlerce insanı öldürmüş. Он убил сотни тысяч человек.
Kırgız Cumhuriyeti anayasasının zorla evlilik konusundaki pozisyonu çok açık. В Конституции Кыргызской Республики очень точно обозначено отношение к бракам по принуждению.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.