Sentence examples of "çok kötüyüm" in Turkish

<>
Marina, çok kötüyüm. Марина, я ужасная!
Ama iş birisinin gözlerine bakıp, hissettiklerim hakkında doğruyu söylemeye gelince çok kötüyüm. Но я не могу посмотреть человеку в глаза и сказать о своих чувствах.
Çok kötüyüm, Cooper. Это отстой, Купер.
Bunu hep yaparım, isimler konusunda çok kötüyüm. Ну да, точно. Я всегда путаю названия.
Bu seçme işinde çok kötüyüm. У меня ужасно выходят прослушивания.
Sen çok iyisin, ben çok kötüyüm. Ты такая хорошая, а я плохая.
Hayır. Ben de çok kötüyüm. Нет-нет, я тоже злодей.
Ben çok, çok kötüyüm ve zayıfım. Я очень плохая, и я слабая!
Tanrım, çok kötüyüm. Боже, я ужасна.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Tabii, ben bir suçluyum, ben kötüyüm. Ты не социалист. Да, я мошенник. Мошенник.
Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim. Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке.
Angel, ben kötüyüm! Ангел, Я плохая!
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil. Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Hayır, kötüyüm ben. Нет, я худший.
Esanov dışarıda (soğukta) çok uzun süre bekledi ve bir anda sıcak bir yere girdi. Эсанов слишком долго оставался в очереди снаружи и неожиданно вошёл в тёплое помещение.
Evet, kötüyüm! Öyle demişler. Ага, плохой, как же.
Kırgız Cumhuriyeti anayasasının zorla evlilik konusundaki pozisyonu çok açık. В Конституции Кыргызской Республики очень точно обозначено отношение к бракам по принуждению.
Ben bütün bu buluşma olaylarında kötüyüm, adamım. Я плох в отношениях с девушками, мужик.
Savaşın dördüncü yılına girmesiyle birlikte, çok uzun zamandır onlara bakan bağışçıları, sosyal kurumları ve barınma sağlayan toplulukları ümitsizlik sardı. Война идёт уже четвёртый год и фактор усталости начал сказываться на благотворителях, общественных организациях и принимающих обществах, которые уже так много сделали для беженцев.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.