Sentence examples of "çok minnettarım" in Turkish

<>
Bu kadar kısa sürede benimle görüşmeyi kabul ettiğiniz için çok minnettarım. Спасибо, что вы так быстро нашли время со мной встретиться.
Beni ve onu kurtardığınız için, ailenize çok minnettarım. Я благодарен твоей семье, спасшей меня и ее.
Ama ben sana çok minnettarım. Но я так благодарна тебе.
Ben sana çok minnettarım. Я так благодарна тебе.
Bunun için çok minnettarım! Я вам очень признателен!
Sana çok minnettarım Jack. Очень благодарен, Джек.
Çok minnettarım, Bay Branson. Bunu gizlemeyeceğim, çok minnettarım. Я вам очень признателен, мистер Брэнсон, не скрою.
Ben de çok minnettarım. И я так благодарен.
Bu arada çok minnettarım. Я тебе так благодарен.
Öyle olduğunu biliyorum, çok minnettarım. Я знаю. И очень ему благодарна.
Bana bugün konuşma şansı verdiğiniz için çok minnettarım. Я благодарен за возможность обратиться к вам сегодня.
Hepinize çok teşekkür ederim. Geldiğiniz için minnettarım. Спасибо всем огромное, я так благодарна.
Bırakın yeşil çayırlarda boydan boya güneş parlasın, bu dünya güvenli bir liman olsun Bırakın dünya çocuklar için güvenli bir yer olsun, bu çok mu şey istemek?... Пусть новое солнце осветит эти зелёные пастбища, пусть этот мир станет безопасным приютом Пусть этот мир станет безопасным для детей, неужели я так много прошу?
Gerçek şu ki; hâlâ sana minnettarım. Несмотря ни на что я тебе благодарен.
Halep'te çok insan kalıntısı gördüm ve İngilizce "de bunu pazarlamakta iyiymişim. Я видела много человеческих останков в Алеппо, и кажется, хорошо презентую это на английском языке.
Seninle dolaşma şansı tanıdığın için minnettarım. Я ценю возможность быть твоим напарником.
Çok güzel oldu ve oyunlar oynarken neşe dolu oluyoruz, eskisi gibi değil. Теперь он стал очень красивым, и когда мы там играем, то чувствуем себя как никогда замечательно.
Bana baktığınız için minnettarım. Я очень вам благодарна.
Esanov dışarıda (soğukta) çok uzun süre bekledi ve bir anda sıcak bir yere girdi. Эсанов слишком долго оставался в очереди снаружи и неожиданно вошёл в тёплое помещение.
Bunun için ne kadar minnettarım anlatamam. Seni yüzüstü bırakmayacağım. Я тебе ужасно благодарен, я тебя не подведу.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.