Sentence examples of "çok tuhaf" in Turkish

<>
Saçınızı da çok tuhaf yapmışsınız, ya da yapmamışsınız! И так забавно укладываете волосы. Точнее - не укладываете.
Çok tuhaf bir gündü. Сегодня был сумасшедший день.
İnsanlar düğünlerde çok tuhaf şeyler yapıyor. На свадьбах люди творят странные вещи.
Ağzımda çok tuhaf bir tat ile uyandım. Я проснулась со страннейшим привкусом во рту.
Çocuklar, evren çok tuhaf. Детки, вселенная забавная штука.
Acının bu kadar aniden kaybolması çok tuhaf sadece. Просто необычно, что боль так быстро прошла.
Bilimin yeni konseptlerinin, ilk kıvılcımlarını, sanatın içinde bulması, çok tuhaf. Забавно, как часто новые научные идеи впервые находят отражение в произведениях искусств.
Bu şato çok tuhaf. Этот замок такой странный.
Konu rüyalardan açılmışken, son zamanlarda çok tuhaf rüyalar görüyorum. Кстати о грёзах. Недавно у меня был очень странный сон.
Çok tuhaf, şakayıkların en sevdiğin çiçek olduğunu sanıyordum. Забавно, я думала, пионы - твои любимые.
Evet, ithalat-ihracatçıların çalışma saatleri çok tuhaf. Да, у импортёров-экспортеров нестандартные часы работы.
Kızıl saçlıları seven, kızlardan oluşan çok tuhaf bir grup varmış ve seninle, nesneyle sevişir gibi sevişiyorlar. Существует группа очень странных девушек, они обожают рыжих, и они рассматривают их как объекты для секса.
Oyuncular ve halkın iç içe olması daima çok tuhaf olmuştur. Это всегда неловко, когда смешиваются актеры и обычные граждане.
Eski aşçıları kaşlarını yaktı, ve kaşsız çok tuhaf görünüyordu. Предыдущий спалил себе брови и теперь на него страшно смотреть.
Güzel oğlum, kendine çok iyi bak. Yabancılar çok tuhaf insanlar. Дорогой сынок, будь очень осторожен, эти иностранцы такие странные.
Sormadım, çok tuhaf görünüyordu, ayrıca beni ilgilendirmez. Я не спрашивал, это же не моё дело.
Dünya çok tuhaf, Mandira. Мир такой странный, Мандира.
Bu ilk buluşmaların çok tuhaf olduğunu düşünürüm hep. Всегда думал, что первые свидания такие неловкие.
Umarım senin için çok tuhaf olmamıştır. Я надеюсь тебе не было неловко.
Çok tuhaf. Herkes aynı soruyu soruyor. Мне почему-то все задают этот вопрос.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.