Sentence examples of "öldürdüğü" in Turkish

<>
Siegfried'ın ejderhayı öldürdüğü yerin karşısı olduğunu söylüyorlar. Говорят, именно здесь Зигфрид убил дракона.
Çiftleştikten sonra dişinin erkeği öldürdüğü kaç canlı türü var biliyor musun? Ты хоть знаешь у скольких видов самки убивают самцов после совокупления?
Toplantı kararı, militanların etnik nedenli bir saldırıda Paştun vatandaşını öldürdüğü, Belucistan Mastung otobüs katliamından sonra alındı. Эта встреча была созвана после обстрела двух автобусов недалеко от города Мастунг в провинции Белуджистан, где боевики по этническим причинам убили пуштунских пассажиров.
'da Kraliçe Victoria Lord Marcel Cavendish'in asillik ünvanını bir genelevde bir adamı bıçaklayarak öldürdüğü için elinden aldı. В королева Виктория лишила титула лорда Марсела Кавендиша, когда он зарезал мужчину в доме с плохой репутацией.
Beş ya da altı yıl önce bir kaç kişiyi öldürdüğü yönünde çılgınca bir fikri var. У него навязчивая идея, что он убил пару человек пять или шесть лет назад.
Max'in, Brandon onu öldürdüğü gece çektiği video olmadığı için pek şanslı sayılmayız. Видать мы не настолько везучие, чтобы Макс снял как Брендон его убивает.
Son öldürdüğü yeri gösterin bana. Покажите мне место последнего убийства.
Bennett takıntılı olduğu bir yerel haber spikerini öldürdüğü için on yıldır içerideydi. Беннет получил лет за убийство местной ведущей, он был одержим ею.
Ziva onu öldürdüğü sıralarda, Ari bana evlenme teklif edecekti. Он собирался сделать мне предложение, когда она убила его.
Sonuç verilmemesinin nedeni, senin, Gloria'yı bir Kızılderilinin öldürdüğü şeklinde ifade vermen. Мне это не давалось из-за твоих показаний, что Глория была убита индейцем.
Henüz değil. Nick, Renard'ın Bonaparte'yi öldürdüğü gece hakkında sana söylemem gereken bir şey var. Ник, я должна кое-что рассказать тебе о той ночи, когда Ренард убил Бонапарта.
Geceleri olmuyor. İki el silah sesi aileni öldürdüğü zaman olmuyor. Особенно посреди ночи, когда двумя выстрелами убивают твою семью.
Matt onu kendi başına öldürdüğü vakit, hastaneden birisi onu görmüş olabilir. Поскольку Мэтт убил ее сам, кто-то в больнице возможно видел его.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.