Sentence examples of "Şehir merkezinin" in Turkish

<>
Burası Manhattan şehir merkezinin ana pompalama istasyonu. Это муниципальная насосная станция, обслуживающая Манхэттен.
Şehir merkezinin bir haritası. Вот карта центра города.
Ki bu durumda Los Angeles şehir merkezinin üç km çapındaki bir alanı yani. Которые, в этом случае, в радиусе мили от делового центра Лос-Анджелеса.
Şehir merkezinin şaşaasının ötesinde kocaman varoşlar bulunuyordu. За роскошным Римским Форумом скрывались переполненные трущобы.
Vlamertinge köy merkezi Ypres şehir merkezinin hemen dışında, ana cadde N38 ile yakınlardaki Poperinge kasabasına uzanmaktadır. Центр пригорода расположен недалеко от центра города Ипр, вдоль главной дороги N38 до близлежащего города Поперинге.
Eski Zağra şehir merkezinin yaklaşık 9 km güneyinde yer alan kenar mahallesi Kolio Ganchev yakınlarında yer almaktadır. Аэропорт расположен рядом с пригородом Колио Ганчев, в 9 км к югу от центра Стара-Загоры.
Park 2009 yılında bitirilmiş ve "Köprüler Arasındaki Şehir" (Staden mellan broarna) adındaki, Umeå şehir merkezinin tekrar şekillendirilmesini amaçlayan büyük altyapı projesinin ilk parçası içerisinde yerini almıştır. Парк был закончен в 2009 году, став первой составляющей крупного инфраструктурного проекта перестройки большей части центра Умео под названием "Город между мостами" (Staden mellan broarna).
Japonya'nın savaş sonrası döneminin çoğunda, shotengai, şehir yaşamının kalbi olarak sunuluyor. Для большей части Японии послевоенного периода, шотенгай был сердцем японской городской жизни.
Bu nakliye merkezinin yönetimini eline almak istiyor. Он хочет занять место управляющего почтовой станцией.
Krizi görmesi kolay: şehir kemer sıkma politikaları ile çökmüş, terk edilmiş, boşaltılmış durumda. Fakirlik var... ama enteresan binalar ve yerler de var. Кризис легко увидеть: город разрушен суровыми условиями, он брошен и пуст, в городе нищета... и в нем есть очень интересные здания и места.
Polis merkezinin yakınında iz yok. Возле участка пусто. Что это?
Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında Toktogon Altybasarova kuşatma altındaki şehir Leningrad'dan çocuğa anne oldu. Токтогон Алтыбасарова во время Великой Отечественной войны стала матерью детям из блокадного города Ленинграда.
Eğitim merkezinin kapanması dışında. Только учебный центр закрывают.
Battambang şehir pazarı. Рынок города Баттамбанг
Giant alışveriş merkezinin başkanı artık oğlu. Его сын сейчас Президент ТЦ Гигант.
Şehir mezarlığa dönmüş durumda. Город сейчас напоминает кладбище.
Bir arkadaşım San Marcos'taki bir alışveriş merkezinin inşaatında çalışmıştı. Один мой приятель руководит стройкой торгового центра в Сан-Маркос.
Nasıl oluyor da Şehir Konseyi'nden atılan ben oluyorum? И как именно меня выгоняют из городского совета?
İlginç olan şu: Bir tanesinin kısa süre önce gençlik merkezinin dışından çalındığı bildirilmiş. Что интересно, на одно из них было заявлен угон в районе молодежного центра.
Şehir merkezinde bir yerim var. Имею местечко в центре города.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.