Sentence examples of "şehre gelip" in Turkish

<>
Birden şehre gelip ve tek başına bu tür kararlar alamazsın. Вы не можете приезжать и принимать такие решения в одиночку.
Sürdürülebilirlik Hikayeleri blogu ile yaptıkları bir mülakatta, standart Porto "adalarına" yaptıkları turların çok popüler olduğunu söylüyorlar. Bu adalar, "Sanayi Devrimi sırasında şehre göçen ucuz işgücüne yaşam alanı olarak ortaya çıkmış." В интервью для Sustainability Stories Blog они рассказывают, что один из наиболее популярных туров ведет на типичные "острова" Порто - многоквартирные дома, которые "появились во время промышленной революции как способ размещения дешевой рабочей силы, прибывающей в город".
Aşağı katın pencerisini aç, gece geç saatte gelip yerde uyuyacağım. Не закрывай окно внизу, позже приду, посплю на полу.
Mülteciler şehre geri dönüyor. Беженцы возвращаются в города.
Sen de Memphis'e gelip, arı kovanına çomak sokayım dedin. И ты решил приехать в Мемфис и разворошить осиное гнездо?
Bu hafta sonu, şehre gelecek, taraf değiştirmiş bir KGB ajanına yüz bin dolar vereceğim. В эти выходные я дал тысяч наличными перебежчику из КГБ, который приедет в город на...
Gelip bir bakayım dedim. Я просто пришёл посмотреть.
Bütün ulusal haber ekipleri şehre geldi. Все национальные новостные команды в городе.
Gelip ellerinizi yıkar mısınız. Идите сюда вымыть руки.
Şehre gelirken birbirinden heyecanlı üç adam gördüm. Meydanın tam ortasına da yeni asma tahtaları asıyorlardı. Я видел трех висельников на въезде в город и еще новые виселицы в центре пустыря.
Anladım, o zaman döndüğünüzde gelip ziyaret edebilirsiniz. Вы можете приехать навестить его, когда вернётесь.
Biz şehre saldırmıyoruz ve Almanlar da ayrılıyor. Мы не атакуем город, немцы отступят.
New York'a her zaman gelip gidersin. Ты всегда сможешь приехать в Нью-Йорк.
Charlie. Şehre giden bir arabayla ayrıldılar. Чарли, они уехали в город.
Tabii ağlayarak sana gelip, bunları sana anlatmadıysa. - Hayır Matthew, açıklayabilirim. Если не она тебе сказала потому что она пришла к тебе плачущей после ночи?
East Hampton Havaalanında bizi bir helikopter bekliyor, şehre götürmek için. Нас ждет вертолет в аэропорту Ист-Хэмптон, чтобы доставить в город.
"Sadece sokaktan geçiyordum ve gelip fikrimi söylemek istedim." Я просто пришёл с улицы и одарил тебя своим мнением.
Ve bu ekonomik koşullarda bunların kesilmesi, şehre büyük darbe vurur. А во время кризиса это будет выстрелом в упор по городу.
Sıkıldın ve Bombay'e gelip insan kaçakçılarını avlamaya mı karar verdin? Решил приехать в Мумбай и выследить торговцев людьми? Нет.
İnsanlar Alfonso'nun olası bir işgal için şehre değer biçtiğini biliyor. Люди знают, что Альфонсо оценивает город для возможного вторжения.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.