Sentence examples of "şeyi yapmak" in Turkish

<>
İstediğin her şeyi yapmak için Grayson adını kullanıyor olman lazımdı. Ты должна использовать имя Грейсонов, чтобы делать. что захочешь.
Doğru şeyi yapmak ne zamandan beri hata oldu Liza? С каких пор поступать правильно означает ошибку, Лиза?
Ölmeden önce, her şeyi yapmak istiyorum. Перед смертью, я хочу сделать всё.
Eğer doğru şeyi yapmak istiyorsanız ürün listemizden tamamen çıkartırsınız. Уж если по-хорошему, нужно убрать её из прейскуранта.
Başkanın yine bilmediği bir şeyi yapmak benim için zor olacak. Мне будет непросто, ведь президент опять ничего не знает.
Daha önce hiç kimsenin yapmadığı bir şeyi yapmak. Сделать то, что никто еще не делал.
Böyle bir şeyi sen de yapmak istemez miydin? Разве тебе не понравилось бы делать что-то подобное?
Yaşamak için yapmak zorunda olduğun her şeyi yapmalısın. Чтобы выжить, делаешь все, что угодно.
"Biz Arjantinlilerin de uçan kaçan her şeyi yapacak ne özgüvenimiz varmış". - yaşlarındaki bir adam, karşısındakine. "Насколько же мы, аргентинцы, уверены в себе, что можем делать совершенно тупые, зато весьма приятные вещи", - мужчина около лет своему другу.
Dünyayı doğrudan mutlu ve zengin bir yer yapmak yerine alternatif olarak anaerkil düzeni öneren bir dergi. Belki bir şeyleri değiştiren zamandır ve bu kadınlar güce gerçekten sahip kadınlar. Это журнал, который предлагает матриархат в качестве альтернативы, для того, чтобы сделать мир счастливым и процветающим местом, возможно, пора изменить положение вещей таким образом, что именно женщины будут иметь власть.
Bir şeyi mi telafi ediyor? Думаешь, он кое-что компенсирует?
Hayır. Şirketim tarifi almak için ne gerekiyorsa yapmak istiyor. Моя компания хочет сделать все, чтобы получить рецепт.
Bu onun küçücük şeyi. Тут его кое-что маленькое.
Bazen satıcılar kendi özel karışımlarını yapmak için kokainle başka uyuşturucuları karıştırır. Иногда дилеры смешивают кокаин с другими наркотиками, делают свою смесь.
Herkes gördü zaten o salak şeyi dostum. У всех сейчас есть эти дурацкие вещи.
Nerede yapmak istersem, orada yaparım. Я могу заниматься, где пожелаю.
Ben sadece küçücük bir şeyi değiştirdim. Я поменяла только одну маленькую вещь.
Onu buranın idarecisi yapmak için anlaşmışlardı. Они согласились сделать его здешним губернатором.
Sakız dışında yeşil bir şeyi ağzıma koyamam ben. Я не ем ничего зелёного, кроме жвачки.
İnanılmaz bir yaratıktı ve onunla ilgili bir müzikal yapmak çok parlak bir fikir. Она была потрясающим созданием, и это великолепная идея сделать о ней мюзикл.
Examples of word usage in different contexts are provided solely for linguistic purposes, i.e. to study word usage in a sentence in one language and how they can be translated into another. All samples are automatically collected from a variety of publicly available open sources using bilingual search technologies.
If you find a spelling, punctuation or any other error in the original or translation, use the "Report a problem" option or write to us.

In this section, you can see how words and expressions are used in different contexts using examples of translations made by professionals. The Contexts section will help you learn English, German, Spanish and other languages. Here you can find examples with phrasal verbs and idioms in texts that vary in style and theme. Examples can be sorted by translations and topics.

Learn foreign languages, see the translation of millions of words and expressions, and use them in your e-mail communication.